Yenidoğan Bebeklerde K Vitamini Takviyesi

K vitamini adını  Almancada pıhtılaşma anlamına gelen “Koagulationsvitamin” kelimesinden alıyor. K1 (filokinon) ve K2 (menakinon) vitaminlerinin birleşiminden oluşur. K1 vitamini en çok yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor. K2 vitamini ise et ve diğer hayvan ürünlerinde az bir miktar var. Ispanak, brüksel lahanası, taze soğan, brokoli, marul, maydonoz, salatalık turşusu, havuç, böğürtlen, ahududu, yabanmersini, dut, incir, armut K Vitamini içeren besinlerden.

K vitamini; eksik alındığı takdirde pıhtı oluşumunu sekteye uğratan bir besin öğesi olarak biliniyor. Bu yüzden de eksikliğinin hayati tehlikeler oluşturabileceği düşünülüyor. Buna bir yerimiz kesildiğinde oluşan kanamanın ya da geçirilen bir iç kanamanın durdurulamaması da dahil.

Bebekler K Vitamini Eksikliğiyle Dünyaya Geliyor

Yeşil sebzelerde bolca bulunan K Vitamini aynı zamanda bağırsakta yaşayan yararlı bakterilerce vücut içerisinde de üretiliyor.

Bu yüzden bebekler K Vitamini üretmek anlamında hassas bir konumda bulunuyorlar; yenidoğan bebekler K Vitamini eksikliğiyle dünyaya geliyorlar; zira bağırsaklarında henüz bakteriler oluşmadığından K Vitamini de üretilmiyor.

Bebekler dünyaya geldiklerinde doktorlar oluşabilecek kanamaları önlemek için dışarıdan K Vitamini takviyesi yapmayı uygun görüyorlar. Bu, olabilecek kanamalar için önlem almak amaçlı olarak yapılan bir takviye olarak öne çıkıyor.

1 Mg K Vitamini

Türkiye’de tüm yenidoğan bebeklere 1 Mg K Vitamini kas içine enjekte ediliyor. Bunun yanı sıra tüm dünyada K Vitamini yenidoğan bebeklere iğne ya da ağız yoluyla damla olarak verilerek olası kanamaların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Neden K Vitamini?

Bebeklerin ağzından ya da burnundan kan gelmesi şeklinde görülebilen kanamalar bazen geç fark edilebilir ve iç kanama şeklinde de görülebilir; bu noktada doktorlar kanama riskini göze almak istemediklerinden vücutta henüz üretilmeye başlamayan K Vitaminini enjekte etmeyi uygun görürler.

 

Hangi Bebekler Daha Fazla Risk Altında?

Hamileliğin 37. Haftasında doğan bebekler, beklenen ağırlığın altında olan bebekler, sezaryen, vakum, forseps yöntemiyle dünyaya gelen bebekler, solunum zorluğu ile doğan bebekler, karaciğer sorunları ile doğan bebeklerde daha yoğun K Vitamini eksikliği görülebilir.

Bu yüzden anne adaylarında hamilelikte K Vitamini içeren besinlerden bol bol tüketmeleri, emzirirken de yine K Vitamini içeren besinleri listelerine almaları önerilir. Bir başka önemli nokta ise; doğumun hemen ardından gelen ilk süt olan ve halk arasında “ağız sütü” olarak bilinen kolostrum adı verilen besleyici süttür. Bu süt bol oranda K Vitamini içerir ve yenidoğan bebeklerin anneyle ilk etapta hemen buluşması ve emzirme ile bu sütü alması büyük önem taşır.

Avrupa genelindeki araştırmalara göre doğumda bebeğe K vitamini verilmediği zaman her 100 bin yeni doğan bebekten ortalama 4,4 – 10.5 tanesinde K vitamini eksikliğine bağlı kanama meydana geliyor.

Bu oran Asya ülkelerindeki bebeklerde daha yüksek. Asya ülkelerinde her 6.000 bebekten 1 tanesinde böyle bir durumla karşılaşılmaktadır.

Kimi araştırmalar K Vitamini enjeksiyonu ile lösemi hastalığı arasında bir bağlantı olabileceğini ifade etse de henüz bu konuda kesin bulgulara varılmış değildir.