Ek Gıdalara Geçişte Bunlara Dikkat Edin !

Doğumdan itibaren anne sütü ile beslenen bebeğin en heyecan verici anlarından biri ek gıdalara geçtiği an! Annelerin strese kapıldıkları, doğru gıdalar hakkında tereddüt ettikleri, hangi gıdayı verip hangilerini veremeyecekleri konusunda emin olmadıkları bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatmak mümkün.

Öncelikle doktorunuza danışarak, onun onay verdiği zamanda ek gıdalara başlamanız gerekiyor. Erken ya da geç gıdalara geçmek büyüme geriliği, alerjik reaksiyonlar, ishal gibi durumlara sebep olabiliyor.

Tamamen sağlıklı gıdalar ile bebeğinizi beslemeli, her defasında bir gıdadan azar azar vererek herhangi bir alerjik reaksiyona sebep olup olmadığını kontrol etmeniz şart. Uzmanlar bunu yaparken 3 gün kuralına dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Buna göre yeni tanıttığınız her bir gıdayı, 3 gün boyunca bebeğinize vererek, alerjik bir reaksiyon olup olmadığını gözlemliyorsunuz.

Dengeli beslemek, dondurulmuş gıdalardan uzak durmak, her öğünü taze olarak hazırlamak da çok önemli.

Bebeklerin sinir ve kas sistemleri henüz çalışmadığından ve organları henüz gelişme aşamasında olduğundan sizinle aynı gıdaları tüketmesi beklememeli, özellikle böbrekleri henüz tuzu sindirmeye sizin böbrekleriniz kadar alışık değil. Bu yüzden özellikle tuz kullanımınızı minimuma indirmekte fayda var. Bebeğinize uygun ve ona özel bir beslenme rutini oluşturmanız gerekiyor.

Bebeğim ek gıdalar geçmeye hazır mı?

Ek gıdalara başlamak gerektiği bazı belirtilerle anlaşılabilir:

  • Bebeğin başını dik tutması, oturabilmesi, el ve göz koordinasyonunun gelişmesi,
  • Oyuncaklarını ağzına götürmesi,
  • Dil çıkarma refleksinin kaybolması ve dilini daha iyi hareket ettirmeye başlamış olması,
  • Kaşıktan yiyecekleri alabilmesi,
  • Ağzını açma, yutma ve çiğneme koordinasyonun gelişmesi,
  • Günlük süt ihtiyacını almasına rağmen acıkması
  • Etrafıyla daha fazla ilgili olup, merak etmesi;

ek gıdalara geçiş için uygun dönemde olunduğunun işaretleri olarak kabul edilebilir.

Dikkat edilmesi gereken gıdalar neler?

İnek sütü bağırsakta gizli kanamaya sebep olabiliyor, bu yüzünden bir yaşından küçük çocuklara verilmesi uygun görülmüyor.

Çay ise demir emilimini bozan bir içecek olduğundan en az 1 yaşına kadar önerilmemektedir.

Tuz ve şeker kullanımı da 1 yaşından önce kesinlikle önerilmeyenler arasında. Tuz bebeğinizin böbreklerine zararlı olduğu için kaçınmanız gereken gıdalar arasında. Piyasadan aldığınız hazır çorba, soslar ve et/tavuk suyu küplerinde yüksek miktarda tuz olduğunu unutmayın.

Bazı kaynaklar şeker yerine pekmez kullanılabileceğini belirtse de pekmezde çoğu zaman şeker kullanıldığı için dikkatli olunmasında fayda var.

Bunun yanı sıra bal en az 1 yaşına kadar verilmemeli. Balda bulunan bir bakteri bebeğinizin bağırsaklarında toksinlere neden olur, bu da ‘botulizm’ adlı ciddi bir hastalığa kadar gidebilir. Ayrıca, balda yüksek miktarda şeker bulunduğundan geç vermeniz bebeğinizin dişlerini korumasına da yardımcı olur.

Fındık, fıstık, gibi bütün kuruyemişler boğulma riski taşıdığı için çok dikkatli olunması gerekiyor. Özellikle, yuvarlak yapıdaki gıdalar, çocukların nefes borusuna takılabildiği için 5 yaşına kadar dikkat edilmesi gerekiyor. Ortadan ikiye bölerek, ya da ezerek verilmesinde fayda var.

Fıstık ciddi alerjik reaksiyonlara yol açabileceği için dikkatli tüketilmesi gerekiyor. Ailenizde fıstık alerjisi ya da başka gıdalara alerji yoksa, 6 aydan itibaren dikkatli bir şekilde ezerek fıstık vermeye başlayabilirsiniz.

Doymuş yağlar içeren gıdaları da temkinli tüketmelisiniz. Örneğin, piyasada satılan bisküvi, kek ve benzeri ürünler her ne kadar bebekler için bile yapılmış olsa içerisindeki doymuş yağlar ve bazen şeker veya tuz yüzünden pek de yararlı olmuyor.

Denizlerin kirlenmesi ile cıva oranın artışı, özellikle de gelişim çağındaki tüm çocuklar için bir tehdit. Emziriyorsanız zaten

derin deniz balıklarının tüketiminde dikkatli olmalısınız. Ek gıdalara başladığınızda da balık tüketirken cıvası düşük olan balıkları tercih edin. Türkiye’de maalesef balıklardaki cıva oranları bilinmediği için yurtdışındaki kaynakları baz almamız gerekiyor. Kılıç balığı ve midye bu açıdan en çok kaçınmanız gereken deniz mahsülleri arasında.

Kabuklu deniz mahsülleri de gıda zehirlenmelerinde başı çektiği için önerilmiyor.

Çiğ ya da iyi pişmemiş yumurta da aynı şekilde Salmonella bakterisi taşıdığından iyi pişmiş olmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Yumurtayı pişirmeden önce soğuk suda yıkamayın, bu bakterilerin kabuktan yumurtaya geçmesine neden olabilir. Bir fırça ya da bezle silebilirsiniz. Her seferinde ellerinizi mutlaka sabunlu su ile yıkayın. Yumurta içeren yemekleri oda sıcaklığında 2 saatten fazla bekletmeyin. Eğer hava sıcaksa 1 saat içerisinde buzdolabına kaldırmanızda fayda var.

Portakal, mandalina, limon gibi narenciye ürünleri de dikkatle tüketilmesi gereken gıdalar arasında yer alır. Asidik olduklarından dolayı 1 yaşının altındaki bebeklerde kızartılara ve pişiğe yol açabilir.