Lohusalık Dönemi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Hormonlar hamilelikte görev başında. Ancak doğumla birlikte salgılanan endorfin ve oksitosinin ardından hiçbir şey bitmiş değil. Hormonların bol bol etkisiyle lohusalık dönemi bazen hiç de kolay geçmeyebilir. Lohusalık dosyamız ile başınıza geleceklerden haberdar olarak rahat bir dönem geçirmenizi umuyoruz.

Hamilelik döneminde bebeğiyle başbaşa kalan anne adayı, anne olduğu andan itibaren kendini bambaşka bir dünyanın içinde buluyor. Üstelik bu dünyada artık yalnızca bebeği ve kendisi yok.

Bu yeni ortamda zaten hassas olan bebek büyütme işiyle beraber bir de hastalıklar, bebek bakımı, çevrenin önerileri, hatta nasihatleri, her kafadan ayrı bir ses çıkması anneyi haliyle yoruyor. Kendine zaman yaratamayan anne lohusalık dönemini, hormonların da etkisiyle kimi zaman çok şiddetli bir şekilde geçirebiliyor.

Doğumdan sonra ise östrojen hormonu daha az salgılanmaya başlıyor. Bununla beraber luteinizan hormonu ise daha fazla salgılanıyor. Bu ani hormon değişimleri annelerde duygu ve düşünce değişimlerini beraberinde getiriyor. Geceleri uyuyamamak, iştah azlığı, cinsel isteksizlik, ağlama krizleri gibi belirtiler olabiliyor. Bu dönemde annelere nasihatten çok yardım etmek, hem eşin, hem de diğer aile büyüklerinin görevi olmalı.

Lohusalık dönemindeki bir anneye nasıl davranmalı

Anneye destek olunmalı, ihtiyaçları karşılanmalı, yardım edilmeli.

Bu dönemde ağlama krizi, ani davranış değişiklikleri yaşaması muhtemel olan anneye anlayış gösterilmeli

Bebek bakımında işbirliği yapılmalı, bu zorlu dönemi birlikte rahatça atlatma yoluna gidilmeli

 

Annede fiziksel değişim

Lohusalık doğumdan sonraki 6 haftalık süreyi kapsayan ve özellikle enfeksiyon riski açısından çok dikkat edilmesi gereken bir dönem olarak biliniyor.  Bu süreçte hamilelikte oluşan tüm değişimler yavaş yavaş normale dönüyor. Ancak ilk 10-15 gün özellikle dikkat etmek gereken bazı konular var. Bunlardan biri aşırı terleme. Vücuttaki gereksiz sıvılar bu dönemde terleme ile atıldığından bol bol su içmek gerekiyor. Lohusa akıntısı da diğer önemli konu. 10-15 gün sonra azalan bu akıntı için ped kullanmak öneriliyor.  Epizyotomi olan annelerin yüzme simidi üzerine oturması tavsiye edilirken temizlik ve bakıma özen gösterilmesi önemli konular arasında. Sezaryen yapan anneler ise sezaryen yarasına dokunmamalılar.

Lohusalara sık sık duş almaları, ancak lohusalık bitene kadar küvetten uzak durmaları önerilenler arasında. Yenidoğan bebeği istedikçe sık aralıklarla emzirmek genellikle tüm uzmanların hem fikir olduğu bir konu. Bazı uzmanlar 2 haftadan sonra yavaş yavaş emzirme programına geçilebileceğini söylerken, bazıları ise bebeğe herhangi bir sınırlama konmadan acıktıkça emzirmeye devam edilmesi konusunda ısrarcı oluyor. Doğumdan itibaren bir doktora bebeğinizi götürüyor olmak ve hekiminizin önerilere kulak vermek gerekiyor. Hekiminiz bebeğinizin kilo alımına göre doğru yolda olup olmadığınızı söyleyecek ve size çeşitli tavsiyelerde bulunacaktır.

 

Lohusalık döneminde bebek uykusu

Bebekler rahatlıkla gece- gündüz farkını öğrenebildiklerinden, geceleri bebeğin odasına girildiğinde sessiz olunması, gündüz ise sesli konuşarak bebeğe gece ile gündüzün farkının öğretilmesi, dolayısıyla da gece uyumasının kolaylaşması sağlanıyor.

Op. Dr. Serkan Oral; “Lohusa kadına en az yeni doğan bebek kadar özen göstermek, bebek bakımında yardımcı olmak gerekir. Bu süreçte iyileşme yaşayan bedenlerine daha iyi bakabilmeleri için destek olunmalıdır. 6 hafta sürecek lohusalık döneminde kadınların kendilerine yeteri kadar vakit ayırması sağlanmalıdır.” diyor.

Kısaca; kolay olmasa da kendinize vakit ayırmaya, sağlığınıza, uykunuza ve bebeğinize dikkat etmeye çalışın. Bu günler çabucak geçecek, merak etmeyin…