Her Üç Kadından Birinde Miyom Var

Miyom rahimdeki iyi huylu büyümeler olarak tanımlanıyor. Kadınların en sık uzmana başvurma nedenlerinden biri olan miyomlar çoğu zaman belirti vermiyorlar. Daha çok 35-40 yaş aralığında görülen ve tedavi edilmezse birçok probleme yol açan miyomların neden oluştuğu konusunda kesin bir bilgi yok…

Rahimin hem iç duvarında hem de dış yüzeyinde bir ya da birden fazla miyom ortaya çıkabiliyor. Özellikle bazı türlerinde ilaç veya cerrahi yöntemler gibi farklı tedavi seçenekleri gerekebiliyor. Miyomların çıkarılması işlemi olan miyomektomi hem açık hem de laparoskopik yöntemle yapılabiliyor, böylelikle kadınların en büyük endişesi olan üreme fonksiyonları korunabiliyor.

 

Miyomlar alınmazsa sorun olabiliyor

Miyomlar alınmadığı takdirde hastanın organlarında baskı yapabiliyor. Eğer boyutu çok büyürse, karın içerisinde ciddi bir hacim oluşturabildiği için hayati önem taşıyan bağırsak fonksiyonları bozulabiliyor. Bununla birlikte idrar torbası üzerinde de baskı oluşturan miyomlar nedeniyle hasta sürekli ve sık sık tuvalete gitmek zorunda kalabiliyor.

 

Ne zaman cerrahi işlem gerekli?

Miyomlarda tanı ultrason aracılığıyla konuluyor. Tanı sonrasında hastanın cerrahiye ihtiyaç duyup duymadığını gösteren bazı kıstaslar bulunuyor.

 

Hasta şikayetleri: Miyomların kadınlarda yarattığı sıkıntıların başında düzensiz adet kanaması geliyor. İlaç tedavileriyle kontrol edilemeyen yoğun kanamanın varlığında cerrahi tercih edilebiliyor.

 

Miyomların yerleşimi: Rahim içerisine doğru büyümüş miyomlar daha fazla kanama yapıyor. Aynı zamanda hamile kalma konusunda sıkıntı yaratabiliyor. Bu nedenle rahim içine doğmuş miyomlar zaman kaybedilmeden cerrahi yöntem ile tedavi ediliyor.

 

Miyomların büyüme hızı: Normal şartlarda miyomlar büyüme hızları değişebilen ve kanser olmayan yani iyi huylu oluşumlar. Ancak bir miyom senede 2-3 cm’den fazla büyüyorsa kansere dönüşüm endişesi yaratabiliyor. Bu durumda miyomların alınması olası kanser riskini de ortadan kaldırıyor. Bu nedenle miyomların hiçbir şikayet yaratmasa bile düzenli olarak kontrol edilmesi önem taşıyor.

 

Miyomların kapladığı yer: Miyom, pelvis leğen kemiğinin içinden daha yukarı çıkarsa, 10 haftalık gebelik ölçüsünden daha büyükse ve ağrı yapıyorsa bu tip miyomların da alınması gerekiyor. Bazen karnı kaplayan, 10-11 kilograma varan dev miyomlar oluşabiliyor. Bunlar da mutlaka cerrahi tedaviyle alınıyor.

 

Laparoskopik cerrahi yaygın

Laparoskopik ve açık cerrahi olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilen ameliyatlarda ne yapılacağını tümörün boyutu ve yerleşim yeri tercihi belirliyor.

  • Laparoskopik cerrahide, göbek deliğinden açılan 1 cm’lik kesiden karın içerisindeki organları görmeye yarayan teleskop adı verilen bir alet yerleştirilerek gerçekleştiriliyor.
  • Kesilerin küçük olması öncelikle kozmetik açıdan hastaya büyük bir avantaj sağlıyor. Daha az ağrı olduğu için ağrı kesici ihtiyacı da azalıyor ve hasta aynı gün taburcu edilebiliyor. Bu sayede, hızlı bir şekilde günlük hayata dönmek mümkün oluyor.

 

Rahim alınabilir

Miyom tedavisinde mümkün olduğunca üreme organları korumaya çalışılıyor. Ancak miyomlar çıkartıldıktan sonra oluşan kama durdurulamıyorsa, rahim içi dokuda aşırı gelişme, rahmin tamamında da büyüme varsa, miyomektomi ameliyatı yapılamıyorsa veya kişi doğurganlık yaşını geçirmişse rahmin alınması tercih ediliyor.

 

Hamilelikte miyom tedavisi

Hamilelik döneminde anne adayında miyom varsa; sayısına, yerleşim yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak erken doğum, sezaryenle doğum yapma ihtimali bulunabiliyor. Ayrıca doğum sonrası kanama riski de bulunabiliyor.

Miyomlar östrojene bağımlı olduğu için hamilelik sırasında büyüyor ve bu bazen dejenerasyon denilen ağrıya sebep olabiliyor. Bu ağrının erken doğum sancısından ayırt edilmesi önemli. Hamilelik sırasında teşhis edilen miyomlar, doğum sırasında alınabiliyor. Bazen de kanama riski yaratabileceği için daha sonra tedavi edilmek üzere bırakılıyor. Doktorunuzla önceden konuşmanızda fayda var.