Emzirmeyi Neden Bırakıyoruz?

Emzirme konusunda söylenecek çok şey var!

Türkiye’de annelerin bebeklerini emzirme konusunda istekli olduğunu söylemek mümkün.  Türk anneler dünyadaki birçok ülkeden daha uzun sürelerle bebeklerini emziriyorlar.

Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) iki yaşına kadar anne sütü vermenin gerekliliğinden söz ediyor. Elbette ilk altı ay sadece anne sütü ile beslemek ve ardından da ek gıdalara geçmek, ancak emzirmeyi de devam ettirmek öneriliyor. WHO en az iki yaşına kadar emzirmeyi öneriyor. Anne sütü ile beslenmek; daha yüksek IQ’dan daha özgüvenli bir çocuğa, birçok kişisel faydanın ana kaynağı olarak görülüyor.

Peki anneler anne sütünün faydaları hakkında artık daha bilinçli olduklarına göre ve iki yaşına kadar emzirmelerini gerektiğini bilmelerine rağmen neden daha önce emzirmeyi bırakıyorlar?

Lansinoh’un 2015 yılında İngiltere, Amerika, Brezilya, Çin, Fransa, Almanya, Kolombia, Kanada, Meksika ve Türkiye olmak üzere 10 ülkede, 18-45 yaş arasında, bebeği 2 yaşının altında olan 13.519 anne ve hamile ile yaptığı araştırmaya göre, Türk annelerinin %82’si bebeklerin ideal olarak 6 ay ve üzerinde emzirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bunun gerçekleştirebilen annelerin oranı ise %68.

6-12 ay arasında emzirebilen annelerin oranı %32’ye düşerken, 12-24 ay arsasında emzirebilen annelerin oranı ise %31, 2 yıldan fazla emzirenlerin orası ise %5’e düşüyor. Araştırma sonuçları gösteriyor ki anneler düşündükleri halde, bebeklerini arzu ettikleri kadar emzir(e)miyorlar.  Üstelik bu sadece Türkiye’ye özgü bir sorun değil, dünya genelinde emzirme oranı iki yaşa gelinceye kadar dramatik bir şekilde düşüyor.

Unicef verilerine göre Türkiye’de beş yaşın altındaki çocukların %25’inde beslenme eksikliği görülüyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık %15’i ise beş yaşın altında. Bu çocukların 63 bini her yıl önlenebilir hastalıklardan dolayı hayatını kaybediyor. Bu çocukların 50 bini ise bir yaşın altında.

Aslında emzirmeyi bırakmak için bazı sebepler var; bebeğin düşük kilo alımı anne sütünün yetersiz olduğunun bir göstergesi olabiliyor. Ancak genellikle süt yeterli olsa bile annelerde psikolojik bir “yetersizlik” duygusu oluşabiliyor. Türkiye’de emzirmeyi bırakmak için en büyük neden bebeğin emmeyi bırakması olarak görülüyor. Bunu sırasıyla annenin sütünün kesilmesi ve işe başlaması sebebiyle bebeğini emzirmemesi takip ediyor.

2016 yılında İngiltere Sağlık Örgütünün (Public Health England(PHE)) 500 0-18 ay yaşlarında bebeği olan 500 anne ile yaptığı araştırmaya göre  İngiltere’de annelerin sadece %44’ü bebeklerini 6-8 haftalık olana kadar emziriyor.

Çarpıcı olan ise 1 yaşında emziren annelerin oranının % 0.5’e düşmesi (BBC Haber). Bu oranın ne kadar düşük olduğu diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha iyi anlaşılıyor. Bu oran Almanya’da %23, Brezilya’da %56 ve Senegal’de ise %99 seviyesinde.

 

Emzirmeyi Neden Bırakıyoruz?-6704

Bir tarafta gelişmiş ülkeler ve emzirme oranları yerlerde, diğer tarafta ise gelişmekte olan ülkeler ve oranlar neredeyse yüzde yüze vuracak.

PHE’nin yaptığı araştırmada bebeklerini emzirmek istemesine rağmen 24 saat içinde emzirmeyi bırakan annelere sebepleri soruluyor. Buna göre bırakma sebepleri arasında birinci sebep bebeğin memeyi iyi kavrayamaması, ikincisi ne yaptıklarını bilememeleri ve üçüncüsü daha fazla yardıma ihtiyaç duymaları.

24 Saat İçinde Emzirmeyi Bırakma Sebeplerini Şöyle Sıralayabiliriz:

 

Emzirmeyi Neden Bırakıyoruz?-6704

Emzirmeyi 6 hafta sonra bırakanlar ise aynı şekilde bebeklerinin memeyi iyi kavramadığını ve bu yüzden emzirmeyi bıraktıklarını ifade ediyor. %42’isi ise yeteri kadar sütü olmadığını düşündüğü için emzirmeyi bırakmış. Annelerin üçte biri ise bıkkınlık yaşadığı için ve süt sağmanın zorluklarından dolayı 6 hafta sonra emzirmeyi bırakmaya karar vermiş.

Emzirmeyi 6 Hafta Sonra Bırakanlar(%)

Emzirmeyi Neden Bırakıyoruz?-6704Ayrıca görüşülen annelerin yarısından çoğu emzirdiği takdirde sütünün yetip yetmediğini söyleyemeyeceğini söylüyor. Neredeyse üçte biri de bebeğinin ihtiyacı olan besinleri emzirme ile alamayabileceğini belirtiyor.

Annelerin emzirmeyi bırakma nedenlerine bir de bu gözden bakmak gerekebilir.

Annelerin Emzirme ile ilgili Hemfikir Oldukları Konular(%) 

Emzirmeyi Neden Bırakıyoruz?-6704

Aslında gittikçe düşen emzirme oranları annelerin emzirmek istememesinden kaynaklanmıyor.

Yapılan bu araştırmada annelerin %87’si bebek doğmadan önce bebeklerini emzirmek istediklerini ifade ediyorlar ve %92’si bebek doğduğunda onu emzirmeyi hâlâ istiyor ve emzirmeye başlıyor. Ancak emzirmeyi istemek, buna hazır olmak, kendini bu konuda pozitif, rahat, istekli hissetmek anlamına gelmiyor.

Doğumun hemen ardından annelerin %33’ü emzirme konusunda kendilerini baskı altında hissettiklerini söylüyor. %47’si emzirip emziremeyeceğinden emin olmadığını, %36’sı ise emzirme konusunda tedirgin hissettiklerini ifade ediyor.

Kısacası, emzirmenin iyi bir şey olduğunu bilmelerine rağmen bunu nasıl yapacaklarına dair pek bir yardım olmadığından dertliler.

 

Sorunlar, yetersizlik hissi doğum gerçekleşir gerçekleşmez başlıyor.

Bebeğini ilk 24 saat içinde emziren annelerin yarısı bebek emzirmeyi problemli ve zor bulduklarını söylüyor. Annelerin %74’ü bebek emzirmenin neden önemli olduğu konusunda birçok şey duyduklarını ancak iş bebek doğup emzirmeye geldiğinde yeterli destek bulunmadığını düşünüyor.

Daha önce bebek emzirmiş olan kadınlar, ikinci bebeklerini emzirmede daha istekli ve daha rahat oluyorlar. Kendilerini daha iyi, daha güvenli hissediyorlar. Bu anneler; annelerin ilk bebeklerinde bir emzirme alışkanlığı oluşturmalarında duygusal desteğin çok önemli olduğunu düşünüyor.

World Health Organization (WHO) 2025 yılı için global bir hedefleri olduğunu ifade ediyor. Bebeklerini ilk altı ayda emziren anne oranını (dünya ortalaması olan) %40’dan %50’ye çıkarmak… Buradan da anlaşılıyor ki daha kat edecek çok fazla yol var ve annelerin doğum öncesi ve sonrası emzirme konusunda bilinçli bir destek alması, korkularını ve yetersizlik duygusunu yenmesi şart…