Hafta Hafta Hamilelik
Hamileliğinizi planlandığınız andan itibaren artık vazgeçmeniz gereken bazı şeyler var! Sigara ve içkiyi bırakmak, kullandığınız ilaçlar varsa bunların hamileliğe etkilerini araştırmak bunlardan yalnızca birkaçı. Sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmek için öncelikle doktorunuzdan bir randevu almalı; hamilelik sürecinde yapılacakları birlikte planlamalısınız.
Hamileliğin başlangıcı adet tarihinin son günü olarak hesaplanmaktadır.
Hamileliğin ilk dört haftası
Hamilelik testleri pozitif çıktığında ilk işiniz doktordan bir randevu almak olmalı. Doktorunuz ilk ayda muayene ve ultrason ile durumunuzu kesinleştirecektir. Kalp atışının olup olmadığının incelenmesinin yanı sıra bebeğin tahmini doğum tarihi hesaplanır, genel bir fizik muayene yapılır ve hamilelikle ilgili riskler belirlenir. Bu randevuda annenin tüm sağlık problemlerini belirtmesi, kullandığı ilaçları bildirmesi ve aklındaki soruları sorması beklenir.
Yine bu ayda kan tahlili, idrar tahlili, kan uyuşmazlığın tespit için RH antikor taraması, tiroid testleri, Rubella, Toxoplazma, Hbs ag testi, HIV testi yapılır. Hamileliğin üçüncü haftasında sperm tarafından döllenmiş yumurta zigot adını alır. Zigot ilk önce ikiye, sonra dörde, sonra çok defa daha bölünerek içinde yaklaşık 100 hücre bulunan, içi sıvı dolu olan bir küme oluşur. Bu hücrelerin bazıları embriyoyu oluştururken, bir kısmı da plasenta yani bebeğin eşini oluşturur. Bu bölünmeler sonucunda, blastosist adını alan kümecik, bir yolculuğa çıkarak rahim duvarına tutunur ve böylelikle 9 aylık macera başlamış olur. Döllenme ile bebeğin görünümü, cinsiyeti ve diğer özellikleri belirlenir. Dördüncü haftada embriyo 1 mm boyutlarındadır ve dördüncü hafta ikiye bölünür. Bu bölünme sonucunda plasenta ilerleyen haftalarda anneden aldığı besinleri bebeğe aktarır.
Hamilelik süresi toplamda 40 hafta olarak hesaplanır.
Bugünlerde neler olabilir?
- Ağızda bir tat değişikliği hissedilebilir
- Çok hafif olmak üzere sabah bulantıları görülebilir
- Çok hafif bir kanama görülebilir
- Halsizlik olabilir
- Göğüslerde hassasiyet olabilir
- Sık idrara çıkılabilir
Bu dönemde doktorunuz hamilelikte beslenme, kilo alımı, rastlanabilecek sorunlar, yapılabilecek egzersizler hakkında size bilgi verecektir. Bunu yanı sıra demir ve folik asit alımınızla ilgili sizi bilgilendirecektir. Bunun dışında dengeli bir beslenme önerecektir.
Bu belirtilere rastlarsanız doktorunuzu hemen arayın
- Lekelenme şeklinde vajinal kanama
- Parça düşürme
- Karında çekilme, kasılma, kramp
- Şiddetli baş ağrısı
- Şiddetli kasık ağrısı
- Şiddetli bulantı, kusma
- Yüksek ateş
- İdrar yaparken yanma
- İdrara çıkamama
- Şiddetli kabızlık
Hamileliğin 5. Haftası
Beşinci haftada bebek iki kat büyüyerek bir susam tanesi boyutuna ulaşır, yani yaklaşık 2 mm kadardır. Bebeğin dolaşım sistemi oluşmaya başlar ve gelişmeye başlayan ilk organı da kalbi olur. Kalbi atmaya başlamasına rağmen henüz kalp atışlarını duymak mümkün olmaz.
Bu dönemde bazı anneler mide bulantısı hissederken bazıları bunu yaşamaz. Ancak sık sık tuvalete çıkma, yorgunluk, göğüslerde şişkinlik ve ağrı görülebilir. Ayrıca birçok kadının hamilelik boyunca beyaz bir vajinal akıntısı oluşur. Normal olmakla birlikte bu konuda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz. Bu dönemde siz hamile olduğunuzu söylemediğiniz müddetçe kimse bunu bilemez.
Bu haftada hafif kanamalar da görülebilir. Kanamanın yoğunluğu, miktarı ile ilgili olarak doktorunuzu bilgilendirmeniz gerekir. Zira bazı kanamalar düşüğün habercisi de olabilir.
Bu dönemde, hamileliğin en başından beri olduğu gibi alkol ve sigaradan uzak durun; mide bulantısı il baş edebilmek için yağsız gıdalar tercih edin, krakerlerden, zencefilden yardım alın ve bol sıvı tüketin ve dengeli beslenin. Doktorunuzun önerdiği ilaç ve vitaminleri aksatmayın ve dinlenmek için kendinize bol bol zaman yaratın.
Hamilelikte cinsellik yaygın inanışın aksine düşüklere neden olmaz. Son dört haftaya gelene kadar eşinizle ilişki kurabilirsiniz.
Bu haftadan itibaren hafif egzersizlere başlayabilir, yürüyüş yapabilirsiniz. İş hayatınıza devam edebilir, ancak radyasyon, ağır metal içeren bir işte çalışıyorsanız iş koşullarınızda düzenlemeye gidebilirsiniz. Bunun yanı sıra kimyasal temizlik maddeleri, kimyasal saç boyaları, musluk suyundan uzak durmanız önerilir.
Hamileliğin 6. Haftası
Bu hafta bebeğiniz büyük bir pirinç tanesi kadar yani yaklaşık 2.5 mm. Bu hafta bebeğinizin kalbiyle birlikte böbrekleri, karaciğeri, akciğerleri de şekil almaya başladı.
Bu haftada göğüslerinizin ağrıdığını, karıncalandığını hissedebilirsiniz. Bu vücudun kendini emzirmeye hazırlamasıdır.
Düzenli beslenme, bol bol lifli gıda alımına dikkat ettiğiniz takdirde bu haftalarda başlayan kabızlık ile baş edebilmeniz mümkün olacaktır. Bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.
İlk üç ay bazı kadınlarda bulunan ve sabah bulantısı olarak adlandırılan mide bulantısını bu haftada da yaşayabilirsiniz. Bunun yanı sıra mide yanması da başlayabilir. Doktorunuz mide yanmaları için size bir ilaç önerecektir. Mide yanması şikayetinizden kurtulmak için yoğurt yiyebilirsiniz.
Bu haftada bebeğinizin kalp atışlarını Doppler ultrason ile dinleyebilirsiniz.
Bebeğinizin doğru beslenmesi için dengeli beslenmeye dikkat etmeli; tereddütte kaldığınız noktaları doktorunuza sormalısınız.
Bu haftada durduk yere ağlama krizleri, stres baş gösterebilir. Bunlar doğal tepkilerdir. Eşinizle ve yakınlarınızla konuşarak, bol bol egzersiz yaparak bu duyguları azaltabilirsiniz.
Hamileliğin 7. Haftası
Bu hafta bebeğiniz biraz daha büyüdü. Artık 4-5 mm boyutlarında ve bir böğürtlen tanesi kadar. Bebeğinizin başı da, kol ve bacakları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Göz ve burun delikleri oluşuyor. Bu haftanın sonunda bebeğiniz bir aylık bir embriyo olacak.
Bu haftada da ilk üç ayda sıkça rastlandığı gibi sabah bulantıları yaşayabilirsiniz. Bu dönemde beslenmenize özen göstererek bebeğinizin gelişimine katkıda bulunmalısınız. Doktorunuzun önerdiği ilaçlar dışında kesinlikle herhangi bir ilaç kullanmayın.
İdrara çıkma sıklığı artabilir. Rahminiz normal boyutlarının iki katına ulaşmış bulunuyor, bu da sık sık idrara çıkmanıza sebep oluyor.
Yine en büyük destekçiniz ve yardımcınız eşiniz olacaktır. Doktor kontrollerine birlikte gitmenin yanı sıra birlikte yürüyüş ve egzersiz yapabilirsiniz.
Hamileliğin 8. Haftası
Bu haftadan itibaren bebeğiniz daha hızlı büyüyecek. Her gün 1 milimetre olan bu büyüme ile bu hafta içerisinde boyu 1.25 cm’e ulaşacaktır. Bir ahududu büyüklüğünde denebilir. Artık bebeğinizin kalbi dakikada 150 kere atıyor. Bebeğiniz her ne kadar hareketli olsa da siz onu henüz hissetmeye başlamadınız.
Bu haftada bebeğinizin göz kapakları oluşmaya başlıyor, üstelik embriyonun kuyruğu artık kaybolmak üzere. Beyin korteksi ve diyafram oluşmaya başlıyor.
Bu haftada da sık sık idrara çıkmaya devam edeceksiniz. Mesaneniz üzerine yatan rahminiz buna sebep olacak.
Cilt yağ salgısı bu hafta arttığından cildinizde yağlılık, sivilcelenme görülebilir.
Bu haftadan itibaren doktorunuz folik asit alımını durduracaktır.
Hafif kanamalar yaşamanız mümkündür. Bunun yanı sıra vücut adet kanaması döneminde sanki kanama varmış gibi sancı ve kramp çekmenize neden olabilir.
Sık sık idrara çıkma devam eder.
Halsizlik, yorgunluk görülebilir.
Göğüslerde şişkinlik, ağrı devam edebilir.
Unutkanlık olabilir.
Hamileliğin 9. Haftası
Bu hafa bebeğiniz hızla büyümeye devam ediyor. Yaklaşık 2.5 cm boyutlarında, yani bir üzüm tanesi kadar. Kalp oluşumunu artık tamamladığı için artık kalp atışlarını ultrasonda duyabilirsiniz; ancak doktorunuz henüz erken olduğu gerekçesiyle bu sesi size dinletmeyebilir. Bebeğinizin diğer organları da yavaş yavaş oluşuyor; kolları bacakları artık hareket edebiliyor.
Embriyo yerine artık fetüs olarak adlandırılan bebeğiniz artık hareket halindedir ancak henüz siz bu hareketleri dışarıdan hissedemezsiniz. Cinsiyetini tespit etmek de henüz mümkün değildir.
Rahminiz bu haftada genişlemeye devam eder ve beliniz kalınlaşmaya başlar. Geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi sık sık idrara çıkma, göğüslerde şişkinlik, hassasiyet, mide yanması bu hafta da görülebilir. Sık sık yemek yemek, mideyi çok fazla doldurmamak, bol bol hareket etmek, spor yapmak, yürüyüş önerilenler arasındadır.
Hamileliğin 10. Haftası
Bu hafta yaklaşık 3 cm olan bebeğiniz bir erik kurusu kadardır. Bir fetüs olarak adlandırılan bebeğinizin birçok organı artık şekilleniyor, kolları ve bacakları yavaş yavaş esneklik kazanıyor. Henüz cinsiyetini öğrenme şansınız olmamakla birlikte eğer bebeğiniz erkekse testosteron hormonu üretmeye başladı bile.
En tehlikeli zamanları atlattığınız ve bebeğiniz artık bir embriyo değil de fetüs olduğu için artık biraz daha rahatlayabilirsiniz. Yaklaşık 5 gram olan bebeğinizin dudak ve damağı da tamamlanmak üzere.
Bu haftada artık biraz kilo almış olabilirsiniz. Böylelikle hamileliğiniz hafif bir şekilde görülüyor olabilir. Bebeğinizin kalp atışlarını bu haftadan itibaren ultrasonda duyabilirsiniz.
Kendinizi strese sokmadan sağlıklı beslenmeli, rahat giysiler giymelisiniz. Bu haftadan itibaren bulantılar azabilir ancak mide yanması şikayetleri devam edebilir. Doktorunuz buna yönelik ilaç tedavisi önerecektir.
Kabızlık, şişkinlik, memelerde ağrı gibi şikayetleriniz yine bu haftalarda olabilir. Bol bol su içmek, sıvı tüketmek, lifli gıdalar yemek, dinlenmek en iyi çözümler olacaktır.
Yüne bu haftada hafif sporlar, yürüyüş ideal olacaktır. Eşinizle birlikte bebek gelişimi hakkında konuşmak, birlikte bebek gelişimi hakkında kitaplar okumak size iyi gelecektir.
Hamileliğin 11. Haftası
Hamileliğin 11. Haftasında bebeğiniz, brüksel lahanası büyüklüğüne geldi. Boyu yaklaşık 5 cm, ağırlığı da 7-8 gram kadar olur. Bebeğinizin 11. haftada vücudu iyice şekillenmeye başlıyor, bir embriyo değil fetüs olarak adlandırılıyor. Bu haftada bebeğinizin başı ve vücudu eşit uzunlukta, saçlar ve tırnakları oluşmaya başlıyor. Genital organlar yavaş yavaş belirgin hale gelse de; bu hafta da cinsiyeti öğrenmeniz mümkün değildir; ancak bebeğinizi ulrasonda artık daha net görebilirsiniz.
Hamileliğinizin dörtte biri sona ermiş bulunuyor. Artık düşük riski azalmış durumda. Bununla birlikte mide bulantılarınız da azalmış olabilir. Ancak iştahınızın arttığını hissedebilirsiniz. Tüm bunların yanı sıra göğüslerde hassasiyet, duygu değişimleri, kramplar, baş ağrıları, kabızlık, reflü görülebilir. Tüm bunlar için doktorunuzun önerileri olacaktır.
Bu haftadan itibaren iştahınız yükseleceğinden özellikle yediklerinize dikkat etmeniz önerilir. Besleyici değeri yüksek gıdalara ağırlık verebilir, kalsiyum, potasyum içeren gıdaları tercih edebilirsiniz. Bol su tüketmeyi de unutmayın.
Yine bu haftadan itibaren 14. Haftaya kadar doktorunuz down sendromu riskini saptamak üzere ikili tarama testi gerçekleştirecektir.
Hamileliğin 12. Haftası
Bu hafta bebeğinizin boyu yaklaşık 6-6.5 cm ve ağırlığı da bir önceki haftanın neredeyse iki katı kadar, yani yaklaşık 14-15 gram. Bebeğiniz kayısı büyüklüğüne geldi denebilir.
Bu hafta bebeğinizin organları oluşmuş durumda sayılabilir, elbette gelişmeye devam ediyor ve hemen hemen tüm organları çalışır durumda. Üstelik artık kalp atışlarını duymanız da mümkün. Hamileliğin ilk üç ayını bitirdiğiniz bu hafta ilk trimesteri sonlandırıp ikinci trimestere adım atıyorsunuz. Bu kutlanmaya değer!
Bu hafta sık idrara çıkma şikayetlerinizde azalma olacaktır. Ancak baş ağrısı devam edecektir. Reflü şikayetleriniz bu hafta da devam edebilir. Ayrıca sivilce de 12. haftada gözükebilen bir belirtidir. Normalde regl olmadan önce sivilceniz oluyorsa büyük ihtimalle hamileliğinizde de olacaktır. Bu haftadan itibaren ciltte değişiklikler görülebilir. Bunların tümü hormonlarınız yüzündendir. Kimi hamileler ciltlerinin güzelleştiğini ifade ederken bir kısmı da tam tersini ifade edebilir. Bu dönemde ciltte benler, sivilceler, döküntüler görülebilir.
Bu haftada da yürüme, yüzme gibi hafif egzersizlere devam edebilirsiniz. İştahınızın fazla olduğu bu haftalarda beslenmenize özen göstermeyi ve bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.
Hamileliğin 13. Haftası
Bebeğiniz geçen haftaya oranla yine hızla büyüdü, bir nektarin büyüklüğüne ulaştı. 6.5- 8.5 cm arasında olan bebeğiniz 13 ila 20 gram arasında. Kollarının ve bacaklarının iyice şekillendiği bu haftada bebeğin plasentası da büyür. Bu haftadan itibaren bebeğinizin kalp atış seslerini duyabilirsiniz.
Vücudunda hiç yağ olmadığı için saydam durumda olan bebeğiniz birkaç hafta içinde daha belirgin olacak.
Bebek büyüdükçe sizin de rahminiz büyüyecektir. Bu haftalardan itibaren hamileliğiniz yakınlarınız tarafından görülebilir duruma gelecektir. Bazı anne adayları bu haftada kramplar, sancılar yaşayabilirler. Ancak kabızlık, meme ağrıları, şişkinlik, mide yanmaları bu hafta da devam edebilir. Bunun yanı sıra mide bulantıları iyice azalmış olacaktır.
Bu hafta hormonların etkisi ile cildinizde, melasma (chloasma) adı kahverengi lekelenmeler görülebilir. Bazı anne adaylarında görülebilen bu durum doğumdan sonra geçecektir.
Bu hafta da yürüyüş, yüzme gibi egzersizler yapmaya devam edebilirsiniz. Bol bol lifli gıdalar yemeye, demir içeren gıdalar tüketmeye ve su içmeye dikkat edin.
Hamileliğin 14. Haftası
Bebeğinizin boyu hafta yaklaşık 9 cm ve ağırlığı da yaklaşık 45 gram, neredeyse geçen haftanın iki katı ağırlığa ulaşmış durumda, küçük bir elma kadar oldu. Bu hafta bebeğinizin vücudunda tüyler oluşmaya başlar; bu tüyler onu dengede tutmak için gereklidir; saçları da yavaş yavaş çıkarken, parmak izi de bu haftada oluşur. Daha sonra bu tüyler vücudundan dökülecektir. Bu haftada bebeğiniz sık sık elini ağzına götürmeye başlıyor. Üstelik cinsel organı gelişiyor ve son halini alıyor.
Bebeğinizin büyümesiyle birlikte artık rahminiz de günden güne genişliyor; biraz daha belirgin hale geliyor.
Bu haftadan itibaren mide bulantılarınız, kusmalar iyice azaldığından artık kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Bu iyi hislerle birlikte iştahınız artabilir, buna dikkat etmelisiniz. Sağlıklı bir yeme programı için doktorunuza danışabilirsiniz. Bol bol su içmenin yanı sıra egzersiz yapmak, dinlenirken ayaklarınızı yukarı kaldırmak işe yarayacaktır. Zira bu haftalarda bacak, bel, sırt ağrılarından yakınıyor olabilirsiniz. Bu tip ağrılar için yapılacak en iyi egzersizlerden biri de yüzmedir.
Hamileliğin 15. Haftası
Bebeğiniz bu haftada yaklaşık 10 cm boyunda ve 70 gram ağırlığında, bir avokado büyüklüğünde denebilir. Bu haftada bebeğiniz oldukça hareketlidir; içeride sık sık tekme atar ama siz henüz bunu dışarıdan fark edemezsiniz. Yüzü artık daha belirgin hale gelmeye başlıyor. Henüz cinsiyetini öğrenmeye hazır değilsiniz.
Bu hafta kendinizi diğer haftalara göre daha rahat hissedebilirsiniz. İkili tarama testi ve gerekiyorsa üçlü tarama testi bu haftalarda doktorunuz tarafından istenebilir. Mide bulantıları ve kusma tamamen azalmış olabilir; bununla birlikte iştahınızda bir artış gözlemleyebilirsiniz. Buna rağmen gerekenden fazla beslenmeniz gerekmediğini bilmeniz gerekir. Doğru beslenme; kalsiyum, demir, vitaminleri dengeli almak çok önemlidir.
Kendinizi “hamile” gibi görmeyeceğiniz bu rahat haftalarda uzun olmamak kaydıyla seyahate çıkmak, arkadaşlarınızla buluşmak isteyebilirsiniz. Eğer çalışıyorsanız iş yerinde de rahat günler geçireceğinizi bilin. Bu rahat haftaların tadını çıkarın ve egzersizleri ihmal etmeyin.
Hamileliğin 16. Haftası
Bebeğiniz geçen haftadan bu yana 30 gram olarak yaklaşık 100 grama ulaştı. Bir portakal büyüklüğüne geldi. Boyu ise bu hafta 11 cm civarında. Bebeğiniz bu hafta da hareketli olacak. Gözleri artık hareket edebiliyor ancak göz kapakları kapalı. Bu haftanın mucize gibi olan yanlarından biri bebeğinizin artık sizi duyuyor olması. Bu da çok heyecan verici zira artık onunla dilediğiniz kadar çok konuşabilir, ona klasik müzik gibi rahatlatıcı müzikler dinletebilirsiniz.
Kimi rahatsızlıklar geride kaldığı için bu hafta da kendinizi gayet enerji dolu ve iştahlı hissedeceksiniz. Fırsatları değerlendirerek kendinize vakit ayırabilir, sevdiğiniz aktivitelere katılabilirsiniz. Bunu yanı sıra yine yediklerinize ve içtiklerinize dikkat etmelisiniz.
Bu haftanın bir diğer güzel yanı da çok hafif olmak kaydıyla bebeğinizi hissedebilme olasılığınızdır. Hissedemiyorsanız da üzülmeyin, çok yakında siz de bu muhteşem duyguyu tadıyor olacaksınız.
Daha önceki haftalarda yapılmadıysa doktorunuz bu haftada bazı testler isteyebilir; buna üçlü tarama testi ve amniyosentez de dahildir. Ayrıca bu haftadan itibaren yan yatarak daha rahat bir pozisyona geçiş sağlayabilirsiniz.
Bu haftada enerjiniz yoğun olduğu halde akşamları yorgun ve bitkin hissedebilirsiniz. Ayaklarınızı yukarı kaldırarak dinlenmeyi deneyebilirsiniz. Yoğun tempolu bir işiniz varsa biraz tempoyu hafifletmek de iyi gelecektir.
Bu hafta yine ciltte lekelenmelerle karşılaşabilirsiniz; hormonal değişimlerden kaynaklanan bu lekelenmeler doğumdan sonra geçecektir, kalıcı değildir. Yine bu hafta dişeti kanamalarına rastlayabilirsiniz. Yumuşak bir fırça kullanarak kanamayı en aza indirmeyi deneyebilirsiniz.
Hamileliğin 17. Haftası
Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 13-15 santim boyunda. Gittikçe büyüyen bebeğiniz artık 140-180 gram civarında. Emme, yutma refleksleri gelişmeye başladı. Artık duyma yeteneği arttığından ona dışarıdan müzik, özellikle de klasik müzik dinletmeye başlayabilirsiniz.
Bu haftada bebeğiniz tamamen görünür halde olacağından cinsiyetini öğrenebilirsiniz.
Bu haftada vücudunuz genişlediği için çatlaklar oluşmaya devam edecektir. Doktorunuza danışarak uygun bir çatlak kremi kullanmayı düşünebilirsiniz.
Genetik testlerin yapılabildiği bu haftalarda üçlü tarama, dörtlü tarama testleri hakkında doktorunuz sizi bilgilendirecektir. Bebeğinizin herhangi bir anomali ile doğma riski var ise, doktorunuz bu konuda sizi bilgilendirecektir.
Vücudunuz bu haftada kalsiyuma gereksinim duyar, ayrıca kramplar yaşayabilirsiniz. Buna yönelik olarak kalsiyum, potasyum almayı düşünebilir, bir diyetisyene başvurmak isteyebilirsiniz.
Bol bol yürüyüş yapmak, eşinizle bebeğiniz hakkında konuşmak sizi rahatlatacaktır. Bunun yanı sıra dinlendirici müzikler dinlemek, hoş bir film izlemek de size iyi gelecektir.
Hamileliğin 18. Haftası
Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 14 cm boyunda ve 200 gram ağırlığında. Bebeğinizin hareketlerini kolaylıkla hissedebildiğiniz bu haftada bebeğiniz artık esneme hareketleri yapıyor. Bazen gaz gibi algılayabileceğiniz bebeğinizin hareketlerini yavaş yavaş tanımaya başlayacak ve ayırt edebilecek duruma geleceksiniz. Üstelik bebeğiniz bu hafta dışarıdan gelen sesleri duyabiliyor; onunla konuşmak hem size hem de ona iyi gelecektir. Bebeğinizin bu haftada parmak izi yavaş yavaş oluşmaya başlıyor ve bebeğiniz parmağını emmeye başlıyor.
Bu haftada kendinizi rahat hissedeceksiniz ancak sık sık acıktığınızı fark edebilirsiniz; kan şekerinin düşmesiyle beraber açlık hissi ara ara sizi yoklayabilir. Bununla baş etmek için bol bol meyve sebze tüketimi size iyi gelecektir. Eğer yediklerinize dikkat etmezseniz hızla kilo almaya başlayabilirsiniz ve bu da daha ağır hareket etmenize, yorgun hissetmenize neden olacaktır. Ayrıca geceleri horlamayla baş etmek için yan yatmak tavsiye edilenler arasındadır.
Yürüyüş, yüzme gibi sporlarla günlerinizi aktif hale getirebilir, bu sayede geceleri daha rahat uyuyabilirsiniz. Bebeğinizin hareketlerini eşinizle paylaşmak onu da mutlu edecektir.
Hamileliğin 19. Haftası
Bebeğiniz bu hafta yaklaşık 15 cm boyunda ve 250 gram ağırlığında. Bebeğinizin gelişiminde oldukça önemli olan ve duyma, görme, koku ve tat alma duyularının geliştiği bu haftada ayrıca bebeğiniz istemli olarak kas hareketleri de yapmaya başlıyor. 15. ve 16. haftalarda bebeğinizin cildini kaplamaya başlayan lanugo adındaki tüylere, bu hafta verniks kazeoza denen kaygan madde ekleniyor. Bebeğinizi içinde bulunduğu sudan koruyan bu madde, doğduğunda da üzerinde olacak. Ayrıca yine bu hafta bebeğinizin damak yapısı ve süt dişleri taslakları da oluşuyor.
Bu hafta itibariyle cildinizde bazı değişiklikler göze çarpmaya başlıyor. Bu değişikliklere, hamilelik hormonları ve rahmin büyümesi gibi etkiler sebep oluyor. Karnınızın büyümesiyle göbek çukurunuz da düzleşmeye başlıyor. Ayrıca kilo artışı sebebiyle nefes almada güçlük yaşayabilirsiniz. Rahminiz ise göbek deliğinizin altına kadar gelmiş durumda ve büyüyen rahmin kasılmasına ilişkin hafif kasık ağrılarınız da olabilir.
Hamileliğin bu haftasında en sık görülen şikayetlerden biri de baş dönmesi. Kan dolaşımının azalmasından kaynaklanan bu sıkıntıyı, ağır hareket ederek ve bol sıvı tüketerek en aza indirebilirsiniz. Özellikle de bu hafta yaşanan bacaklara kramp girmesi sorununu, uyumadan önce bacağınıza yapacağınız rahatlatıcı bir masaj ile çözebilirsiniz.
Hamileliğin 20. Haftası
40 haftalık hamilelik döneminin yarısı geride kaldı. Bebeğiniz ve siz, her geçen gün doğuma bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Bu hafta bebeğinizin yaklaşık olarak baş-popo uzunluğu 16 cm, baş-topuk uzunluğu 25 cm, ağırlığı ise 280-300 grama ulaşmış durumda. Bu haftalarda bebeğinizin çok sık yaptığı yutkunma hareketi, onun sindirim sisteminin gelişmesi açısından iyi bir pratiktir. Artık daha fazla hareket etmeye başlayan bebeğiniz, yumruklar ve tekmeler atıyor. Kasları da gün geçtikçe güçleniyor.
Bu hafta rahminizin üst kısmı göbek deliğinize ulaştı. Bu durum, ağırlık merkezinizin de değişmesine neden olduğundan bel ve sırt ağrıları yaşayabilirsiniz. Ağrılarınızı azaltmak ve kaslarınızı güçlendirmek için plates, yoga, yüzme gibi sporları tercih edebilirsiniz. Ayrıca ortopedik bir yatakta uyumanız da bu sorunlarınızın azalmasında etkili olacaktır.
Bebeğiniz büyüdükçe, sizin de kilo alımınız artıyor. Kilo alımınızı dengelemek için öğünlerinizi çoğaltarak az ve sık yemek yemelisiniz.
Hamileliğiniz süresince zayıflama amaçlı diyetler yapmamanız ancak diyetinizi dengeli bir kilo alma ve gereksiz beslenmeden uzak durma üzerinde programlamalısınız.
Çok kilo aldığınızı düşünebilirsiniz ama unutmayın ki bu kiloların büyük çoğunluğunu bebeğiniz dünyaya geldiğinde bir anda vermiş olacaksınız.
Hamileliğin 21. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık olarak baş-popo uzunluğu 17 cm, baş-topuk uzunluğu 26 cm ve ağırlığı ise 350-400 gram civarında. Bebeğiniz bundan böyle daha yavaş bir uzama dönemine girecek ancak kilo atışı hızlanacak.
İç organlarındaki gelişim ise hızla devam ediyor. Kaş, kirpik ve göz kapakları da oluşmaya başladı. Bu hafta, kan hücrelerinin tamamını yapacak olan kemik iliği de oluşmaya başlıyor. Bebeğiniz artık dışarıdan gelen ses ve güçlü ışığı daha fazla hissedebiliyor. Siz uyuduğunuz zaman hareket etmeyi, siz hareket halindeyken ise uyumayı tercih ediyor.
Artık karnınız, göğüsleriniz ve kalçanızdaki büyüme kendini daha net bir biçimde gösteriyor. Bu büyümeye bağlı olarak bu bölgelerde çatlaklarınız oluşabilir. Çatlakların en önemli belirtisi ise kaşıntıdır. Uygun krem ve yağlar kullanarak bu sorununuzu en aza indirebilirsiniz.
Bu haftalarda bacaklarınızda ödem görülebilir. Ödemi önlemenin en iyi yolu da spordur. Günlük yapılacak yürüyüşler, kan dolaşımını artırmakta oldukça yararlı olacaktır. Ayrıca bacaklar yukarıda olacak şekilde dinlenmek de ödemi azaltan bir diğer faktördür.
Hamileliğin 22. Haftası
Bebeğinizin bu hafta yaklaşık olarak baş-popo uzunluğu 18 cm, baş-topuk uzunluğu 27 cm ve ağırlığı ise 400-450 grama ulaşmış durumda. Beyin ve sinir uçları, dokunmayı hissedebilecek kadar geliştiğinden bebeğinizi sevebilir ve okşayabilirsiniz. Böylece siz ve bebeğiniz arasındaki bağ da giderek güçlenecektir. Göz kapakları ve burun delikleri şekillenen bebeğinizin kaş ve kirpikleri de tamamen oluşmuş durumdadır.
Bu haftalar, bebeğiniz için çok önemli bir testin yapıldığı haftalardır. Detaylı bir ultrason ile bebeğiniz incelenir. Organlarında herhangi bir sorun olup olmadığı, yapısal bir probleminin olup olmadığı gibi çok çeşitli konular üzerinde inceleme yapılır. Bu testin yapılması, eğer çözülebilir bir sorun varsa erkenden çözüm bulmanızı, eğer sorun yoksa da huzurlu bir hamilelik geçirmenizi sağlayacaktır.
Artık bebeğinizin hareketlerini rahatlıkla hissedebildiğinizden, yavaş yavaş kendinizi anneliğe hem psikolojik hem de bedenen hazırlamaya başlıyorsunuz. Hamileliğinizin geri kalanında yaşadığınız sorunları kafanıza takmamak ve bu günlerinizin tadını çıkarmak, siz ve bebeğiniz için oldukça önemli.
Hamileliğin 23. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık olarak baş-popo uzunluğu 19 cm, baş-topuk uzunluğu 28 cm ve ağırlığı ise 500-550 gramdır. Bu dönemde bebeğinizin içinde bulunduğu amniyon sıvısı artış gösterir ve bu da onun yaşam alanının genişlemesi ve hareketlenmelerinin artacağı anlamına gelir.
Artık el, ayak, kol ve bacaklarını düzenli olarak hareket ettirebilir. Ayrıca orta kulak kemikleri sertleşmiş durumdadır ve seslere karşı hassasiyeti de giderek artmaktadır. Bebeğinizin tırnakları tamamen gelişmiş olup göz pigmentleri ise oluşmaya başlamıştır. Ciğerlerindeki kan damarları da hızla gelişmektedir. Pankreas faaliyetleri de bu hafta itibariyle başlayacaktır.
Bebekteki hareketlenme sebebiyle bu dönemde annenin yanı sıra baba da bebeğin hareketlerini hissedebilir duruma gelir. Özellikle de akşamları elinizi karnınıza koyarak hareketleri daha rahat hissedebilirsiniz.
Bebeğiniz gelişen duyma yeteneği sayesinde sizi daha iyi duyacaktır. Bu sebeple anne sesinin bebek üzerindeki rahatlatıcı etkisini de göz önünde bulundurarak onunla konuşmayı ihmal etmeyin.
Bu hafta görülen en büyük sorunlardan biri ise akıntı durumudur. Çünkü genişleyen rahminiz idrar torbanıza baskı uygular. Pamuklu çamaşırlar tercih etmeli ve hijyene önem vermelisiniz. Hamileliğin en bilinen özelliklerinden biri olan aşermeler de bu haftadan itibaren oldukça artış gösterebilir.
Bebeğinizin bu hafta yaklaşık baş-popo uzunluğu 21 cm, baş-topuk uzunluğu 30 cm ve ağırlığı ise 550-600 grama ulaşmış durumda. Yüzü ve vücudu artık yeni doğmuş bir bebeğe daha çok benziyor. Kemik ve kas dokusu hızla gelişen bebeğinizin kalsiyum ihtiyacı da artıyor. Beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) oluşmaya başladı. Vücudun iç dengesini sağlayan iç kulağı tamamen gelişti. Bebeğiniz artık ses çeşitlerini tanır duruma geldi. Örneğin, kalp atışınızı ve karnınızın guruldamasını ayırt edebiliyor.
Bu haftalarda diş etlerinizde çekilme ve kanamalar görebilirsiniz. Ancak bu sorunların büyük bir kısmı doğumdan sonra düzelecektir. Ayrıca yine bu haftalarda göbek deliğiniz de dışarıya doğru çıkar. Bu dönemlerde erken doğum belirtilerini takip etmelisiniz. Özellikle de su kayıplarına bağlı olarak erken doğumlar yaşanabiliyor. Bu yüzden bol su içmelisiniz.
24-28. haftalarda yapılan şeker yükleme testi de oldukça önemlidir. Daha önce şeker hastalığı olmayan kişilerde bile hamilelik sırasında ortaya çıkabilen şeker hastalığı, siz ve bebeğinizi olumsuz yönde etkileyebilir. Kimi anne adayları testte verilen şekerin bebeğe zararlı olabileceğini düşünerek bu testi yaptırmaktan kaçınıyor. Testin şimdiye kadar herhangi kanıtlanmış bir zararı ortaya bulunmamakla beraber ‘hamilelik’ şekeri olan kişileri tespit etmesi açısından hayat kurtardığı bir gerçektir. Doktorunuz sizin bu teste ihtiyacınız olup olmadığını söyleyecektir. Ondan detaylı bilgileri alabilirsiniz.
Hamileliğin 25. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık olarak baş-popo uzunluğu 22 cm, baş-topuk uzunluğu 31 cm ve ağırlığı ise 650-700 gram. İçinde bulunduğu amniyon sıvısını akciğerlerinin içine alıp vererek nefes alan bebeğiniz bundan dolayı hıçkırabilir. Ayrıca omurilikteki sinir sisteminin oluşumu da tamamlanıyor. Kulakları artık tamamen çalışır durumda olan bebeğiniz dışarıdan gelen yüksek seslere de tepki veriyor. Süt dişleri gelişiyor ve tat alma hissi iyice artıyor. Bu haftalarda bebeğinizin saçları da çıkmaya başlıyor.
Sizin de saçlarınız bu dönemde daha parlak bir görünüme kavuşuyor. Saçlarınız hamilelik hormonları sayesinde hiç olmadığı kadar canlı ve parlak. Bu günlerin tadını çıkarın çünkü doğumdan sonra saçlarınız eski haline geri dönecek.
Bu dönemde aşırı su kaybı yaşayabilirsiniz. Bu durumdan gözleriniz de etkilenebilir ve göz kuruması sorunu ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Yapay gözyaşı kullanmak bu sorununuzu ortadan kaldırabilir. Ayrıca mide ekşimesi veya yanması sorunu yaşıyorsanız, az ve sık yemek yemek şikayetlerinizi azaltabilir. Aynı zamanda geceleri yatmadan önce yemek yememek de kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Hamileliğin 26. Haftası
Bebeğinizin bu haftaki yaklaşık baş-popo uzunluğu 23 cm, baş-topuk uzunluğu 32 cm ve ağırlığı ise 800-850 gram. Bebeğinizin beyin fonksiyonları tamamlanmış olduğundan, dokunmaya ve temasa beyin dalgaları ile cevap verebilir. En baştan beri kapalı olan gözlerini artık kırpıştırmaya başlar ve güçlü bir ışığa tepki verebilir. İşitme duyusu da tamamen geliştiğinden artık anne ve babasının seslerini duyup ayırt edebilir. Akciğerlerin gelişimi devam etmekte olup henüz bütün fonksiyonlarını tamamlamamıştır.
Yaklaşan doğum, kaygılarınızı ve korkularınızı artırabilir. Bu durum, hamileliğinize bağlı hormonlarınızla ilgili, endişe etmenize gerek yok. Nasıl bir doğum yapacağınız ve nasıl bir bebek dünyaya getireceğinizle ilgili yaşadığınız kaygı ve korkuları yenmenizde, bu konu hakkında edineceğiniz detaylı ve doğru bilgiler yardımcı olacaktır. Eşinizin desteği de bu dönemlerde çok önemli.
Hamilelikte alınan kalsiyum ve protein, siz ve bebeğiniz için oldukça büyük bir öneme sahip. Yumurta da yenmesi ihmal edilmemesi gereken bir besin. Protein, demir ve vitamin bebeğinizin gelişimi için oldukça yararlı. Yediğiniz her şeyi bebeğinizle de paylaştığınızı düşünerek bilinçli beslenmelisiniz.
Hamileliğin 27. Haftası
Bebeğinizin bu haftaki yaklaşık baş-popo uzunluğu 24 cm, baş-topuk uzunluğu 34 cm ve ağırlığı ise 950-1000 grama ulaşmış durumda. Bebeğinizin yüz siması iyice belirginleşti. Artık hareketleri dışarıdan da fark edilebilir olan bebeğinizin karaciğer, akciğer ve bağışıklık sistemi gelişimi de devam ediyor. Belirli aralıklarla uyuyup uyanan bebeğiniz gözlerini açıp kapatabiliyor hatta parmağını bile emiyor. Beyin hücrelerinin oluşmasıyla beyni de artık daha aktif.
Rahminizin büyüyerek damarlara ve diyaframa basınç uygulamasından dolayı nefes darlığı yaşamanız çok normal. Ayrıca kramplarınız da artmış olabilir. Bu durumlar, hamileliğinizin sonlarına doğru artacaktır. Bebeğinize odaklanın ve bu sorunların geçici olduğunu düşünmeye çalışın.
Ayrıca göbeğinizde oluşan ve lineanigra adı verilen çizgiyi de aynaya baktığınızda görebilirsiniz. Bu çizgi de doğum sonrası kaybolacaktır, kaygılanmayın. Erken doğum riskine karşı da artık doğum yapacağınız hastaneyi belirlemenizin zamanı geldi.
Hamileliğinizin son dönemlerinde kendinizi çok daha yorgun hissedeceğinizden dolayı daha fazla enerjiye ihtiyacınız olacak. Vücudunuzun enerji ihtiyacını karşılaması için karbonhidrat açısından zengin besinler olan ekmek ve tahılları ihtiyacınızı karşılayacak düzeyde tüketebilirsiniz.
Hamileliğin 28. Haftası
Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 26 cm baş-popo uzunluğuna, 36 cm baş-topuk uzunluğuna ve 1000-1100 gram ağırlığa ulaşmış durumda. Bebeğinizin kas dokusu artmaya devam ediyor. Milyarlarca sinir hücresi oluşuyor. Beyindeki girinti ve kıvrımlar gelişiyor. Akciğerlerindeki gelişim de devam ediyor.
3 trimestere girmiş bulunmaktasınız. Büyüyen rahminizle birlikte nefes almada zorluk, uykusuzluk, sindirim sıkıntıları, bacak krampları, varisler, basur, kaşıntılı cilt çatlakları, bel ağrıları, bacaklarda ödem, mide yanması, hazımsızlık gibi şikayetler bu dönemde daha sık görülüyor.
Bu sorunların artması, bebeğinizi kucağınıza alacağınız günlerin azalması anlamına geliyor. Böyle düşünerek sorunların üstesinden çalışın. Rahimde sık görülen kasılmalar, vajinadan gelen su ve kanlı akıntı şikayetleriyle karşılaşırsanız, erken doğum riskiniz olabilir. Bu durumda hemen doktorunuzla görüşmelisiniz. Doktorunuz, NST adı verilen bir cihazla, sizin rahim kasılmalarınızı ve bebeğinizin kalp atışlarını görmek isteyebilir.
Sağlıklı ve bilinçli beslenmek hem sizin için hem de bebeğinizin sağlıklı dünyaya gelmesi için oldukça önemli. Yetersiz beslenmenin erken doğum riski ve sağlıksız bebek doğurma oranını artırdığı gözlenmiştir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak adına yediklerinize dikkat etmelisiniz.
Hamileliğin 29. Haftası
Bebeğinizin bu hafta yaklaşık baş-popo uzunluğu 27 cm, baş-topuk uzunluğu 38 cm ve ağırlığı ise 1200-1300 gram. Bebeğinizin beyin hücreleri çoğaldığından kafası da büyüyor. Gözlerini sağa ve sola oynatabilir. Kafasını ışığın geldiği yöne çevirebilir.
Bundan sonra bebeğiniz daha hızlı bir gelişim göstereceğinden rahminiz içinde daha zor ve yavaş hareket edecek. Ancak kas ve kemik yapılarının gelişmesinden dolayı hareketleri daha da güçlü hale gelecek. Bebeğinizin hareketleri, hareket alanının azalması sebebiyle bu dönemden sonra yavaşlar ancak uzun süre hiç hareket etmemesi durumunda mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.
Rahminizde oluşan basınçtan dolayı hemoroid (basur) problemleriyle karşılaşabilirsiniz. Yorgunluk hissiniz de giderek artacak. Yatış pozisyonu olarak sol yana yatış en iyi yatış pozisyonudur. Bu şekilde bebeğinize daha fazla oksijen gönderimi sağlarsınız. Çünkü kanı kalbe taşıyan ana toplardamar karnınızın sağ tarafında bulunur ve sol tarafınıza yattığınızda, bu damardaki basıncı düşürüp kanın organlardan kalbe dönüşünün en iyi şekilde olmasını sağlarsınız.
Ayrıca yattığınız yerden kalkarken önce oturmalı, sonra ayağa kalkmalısınız. Ayrıca bu haftalar, süt bezlerinin çalışmaya başladığı haftalardır. Göğüslerinizden ilk süt olan ve kolostrum denen bir sıvı gelebilir. Endişelenmeyin, bu durum gayet normaldir.
Hamileliğin 30. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık baş-popo uzunluğu 28 cm, baş-topuk uzunluğu 40 cm ve ağırlığı 1300-1400 grama ulaşmış durumda. Bebeğiniz artık yeni doğan bebek görünümünü aldı. Vücut ısısını ayarlayabilir durumda. Kaş, kirpik ve saçları neredeyse normale yakın. Kilo artışı devam ediyor ve yağ tabakası kalınlaşıyor. Hıçkırıklarını ritmik atışlar şeklinde hissedebilmek mümkün. Gözlerini açabiliyor. El ve ayaklarını ise daha çok oynatıyor.
Özellikle bu haftadan itibaren rahminizde kasılmalar yaşayabilirsiniz. Ancak bu kasılmalar normal olup rahim ağzında herhangi bir açıklığa sebep olmaz. Bebeğinizin hareketlerini önemsemeniz ve sürekli kontrol etmeniz gereken dönemdesiniz. Bebeğinizin 1 saat içinde 10 defa hareket etmesi onun sağlıklı olduğuna işarettir. Bebeğinizin az hareket etmesi ya da hiç hareket etmemesi durumlarında ise doktorunuza danışmanız gerekir.
Bu dönemlerde idrar yolu enfeksiyonlarına oldukça sık rastlanır. Ancak bu konuya çok dikkat edilmelidir. Çünkü idrar yolu enfeksiyonları erken doğumu tetikleyebilir. Sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, yüksek ateş, kasıklarda ağrı gibi şikayetler bu enfeksiyonun belirtileridir. Tedavi olarak bu sorunu ortadan kaldırmak gerekir. Ayrıca yorgun, aç ve uykusuz olduğunuz dönemlerde bebeğiniz de olumsuz etkileneceğinden, bu konulara dikkat etmenizde yarar var.
Hamileliğin 31. Haftası
Bebeğinizin bu hafta baş-popo uzunluğu yaklaşık 29 cm, baş-topuk uzunluğu 41 cm ve ağırlığı ise 1500-1600 gram. Bu hafta bebeğinizin göz gelişiminde önemli gelişmeler yaşanıyor. Bebeğiniz artık ışığa tepki veriyor ve hatta yüzüne ışık geldiğinde gözlerini kısıyor. Cilt renginde de önemli değişimler meydana geliyor. Bebeğinizin yağ dokusunun artmasıyla birlikte cildinin rengi de yeni doğan bir bebeğin cilt rengine yaklaşmış durumda. Ayrıca akciğerleri ve sindirim sistemi de hemen hemen gelişimini tamamladı.
Size şaşırtıcı gelebilir ancak bebeğiniz şimdiden parmağını emmeye başlayabilir. Eli yüzüne yaklaştığında, aranma refleksiyle başını hareket ettirip başparmağını emmeye başlayabilir. Bu refleks, doğumdan sonra sizin göğsünüzü bulup kavramasına da yardımcı olacaktır. Bebeğinizin, bu haftalarda geçen haftalara göre daha hareketli olduğu gözlenir. Bunun sebebi ise amniyon sıvısının ve dolayısıyla bebeğin hareket alanının artmış olmasıdır. Ancak önümüzdeki birkaç hafta içinde giderek büyüyecek olan bebeğinizin içerideki yeri azalacağından, hareketlerinde de bir yavaşlama söz konusu olacaktır.
Üçüncü ayınızda, BraxtonHicks denilen yalancı doğum kasılmaları yaşayabilirsiniz. Bu kasılmalar, size erken doğum kasılmaları gibi gelebilir ancak ikisi birbirinden farklıdır. Aradaki farkı ayırt edebilmek önemlidir çünkü yalancı doğum kasılmaları rahim ağzında açılmaya ve doğuma neden olmazken, gerçek kasılmalar bu tür durumlara sebep olabilir. Eğer kasılmalarınız düzensizse ve pozisyon değiştirdiğinizde kayboluyorsa muhtemelen BraxtonHicks kasılmalarıyla karşı karşıyasınız. Eğer durum tam tersiyse, erken doğum kasılmaları yaşıyor olabilirsiniz ve en kısa sürede doktorunuza ulaşmanızda yarar var.
Hamileliğin 32. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık baş-popo uzunluğu 30 cm, baş-topuk uzunluğu 42 cm ve ağırlığı ise 1600-1700 grama ulaşmış durumda. Günün neredeyse yüzde 95’ini uyuyarak geçiren bebeğiniz, uyanık olduğu zamanlarda da emme, yutma, tekme atma, soluk alma gibi bazı hareketlerin egzersizlerini yapmaya devam ediyor. Saçları oldukça uzayan bebeğinizin, ayak tırnakları da tamamen gelişmiş durumda. Cilt rengi giderek pembeleşiyor ve yüzündeki kırışıklıklar da azalıyor.
Bebeklerin, bu hafta içinde baş aşağı pozisyonuna yerleşmesi ve doğuma kadar bu pozisyonunu koruması beklenir. Ancak yine de doğum gerçekleşene kadar birkaç kez pozisyon değiştirmesi de olağan bir durum. Bebeğinizin içinde bulunduğu amniyon sıvısının miktarı, henüz bebeğinizin baş aşağı ya da baş yukarı pozisyonunu değiştirmesi için yeterli. Ancak önümüzdeki haftalarda bebeğiniz büyüdükçe amniyon sıvısının miktarı da azalacağından bulunduğu baş aşağı pozisyonunu değiştirmesi imkansızlaşacak.
Bu haftadan itibaren yeteri kadar hareket alanı kalmayan bebeğinizin ani ve hızlı hareketlerle yöne değiştirmeye çalışması sizi rahatsız edebilir. Ayrıca ayaklarını kaburgalarınıza doğru uzatması da artık mümkün. Bu durum da size acı verebilir. Bu dönemden sonra sırt üstü uzanmanın sizi ve bebeğinizi oldukça rahatsız edeceği de bilinen bir gerçek. Bu acıdan kurtulmak ve bebeğinizin pozisyonunu değiştirmesini sağlamak için yan yatmanız ve sürekli yön değiştirmeniz faydalı olacaktır.
Hamileliğin 33. Haftası
Bebeğinizin bu hafta baş-popo uzunluğu 31 cm, baş-topuk uzunluğu 43 cm ve ağırlığı ise 1800-1900 gram civarında. Kafa çapı artmaya ve beyni gelişmeye devam ediyor. Kafa kemikleri hariç diğer kemikleri giderek sertleşiyor. Kafa kemikleri ise doğum sırasında esnek olması gerektiğinden diğer kemikler kadar sertleşme göstermeyecek. Ayrıca bebeğinizin cilt renginin pembeleşmesini sağlayan yağ dokuları da depolanmaya devam ediyor.
Hamileliğin 33. haftasında, bebeğinizin içerisinde bulunduğu amniyon sıvı miktarının, hamilelik süresince en yüksek seviyeye ulaştığı görülür. Bu durum, bebeğinizin hareketlerini daha fazla hissetmenize, karnınızın daha fazla büyümesine ve oturup kalkarken daha fazla zorlanmanıza sebebiyet verir. Ancak bu haftadan sonra sıvının bir miktar azalması söz konusu olur ve bu da bebeğinizin hareketlerinde azalmaya neden olabilir.
Hamileliğin son dönemlerinde vücut ağırlığınızdaki artış, vücut ağırlık merkezinizdeki değişim ve bel kemiği eğimindeki artış gibi nedenlerle yürüyüş bozuklukları yaşayabilirsiniz. Ancak endişe etmeyin, doğumdan sonra bu durum düzelecek ve eski yürüyüşünüze kavuşacaksınız. Ayrıca kendinizi yorgun ve bitkin hissetmeniz de gayet normal. Eğer bu duruma kansızlık gibi bir rahatsızlık neden olmuyorsa, yürüyüş yapmak ve temiz hava almak bu şikayetinizi gidermede en iyi çözüm olacaktır. Gece uykuya dalma problemleri de yaşıyor olabilirsiniz. Bu durum her ne kadar doğum sonrası dönemler için iyi bir alıştırma olarak görülse de, gündüz az da olsa uyuyarak dinç kalmayı sağlayabilirsiniz.
Hamileliğin 34. Haftası
Bu hafta bebeğinizin baş-popo uzunluğu yaklaşık 32 cm, baş-topuk uzunluğu 44 cm ve ağırlığı ise 2100-2200 grama ulaşmış durumda. Artık bebeğiniz yeni doğan bir bebek gibi hareket etmeye başladı. Uyanık olduğu zamanlarda açık olan gözleri, uyurken kapalı durumda. El tırnakları ise oluşumunu tamamladı. Hatta doğmadan önce bile yüzünü tırmalayabilir.
Bebeğinizin cildini koruyan kremsi verniks tabakası bu hafta kalınlaşmaya başlıyor. Doğduğunda cildinin üstünde bu tabakayı görebilirsiniz. Ayrıca bebeğinizin hareket edebilmesi için hiç boş yeri kalmadığından, ellerini ve ayaklarını gerdiğinde, karnınızda bunun izlerini görebilmeniz de mümkün.
Hamileliğinizin son dönemlerinde büyüyen rahminiz ve bebeğiniz, midenizi sürekli olarak yukarı doğru iter ve sıkıştırır. Bu basınç, mide asitlerini de yukarı doğru iterek mide yanması yaşamanıza sebep olabilir. Ancak bebeğinizin leğen kemiğinize inmesiyle bu sıkıntınız muhtemelen azalacaktır. Doğum zamanı yaklaştığından artık eskisi gibi rahat hareket edemiyor olabilirsiniz.
Sürekli dinlenmeye çalışın ve bu durumlardan şikayet etmek yerine son haftaların tadını çıkarın. Uzun süre ayakta kalmanız durumunda vücudunuzun ödem yapabileceğini, özellikle de bacaklarınız ve ayaklarınızın çok fazla şişebileceğini unutmayın. Bu sebeple ayakta durmanızı gerektirecek aktivite ve işlerden uzak durmaya çalışın.
Ayrıca doğum sancısı belirtilerine de dikkat etmenizde yarar var. En sık görülen belirtiler olan; zaman aralıkları giderek kısalan düzenli kasılmalar, kramplarla birlikte gelen bel ağrıları, suyunuzun gelmesi veya kanamanızın olması gibi durumların herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda hemen doktorunuzu aramanızda fayda var.
Hamileliğin 35. Haftası
Bebeğinizin bu hafta baş-popo uzunluğu yaklaşık 33 cm, baş-topuk uzunluğu 45 cm ve ağırlığı ise 2400-2500 gram civarında. Bebeğinizin tüm organları neredeyse tamamen geliştiği için, bu hafta itibariyle doğsa bile solunum başta olmak üzere herhangi bir sıkıntı yaşama ihtimali oldukça düşük. Bu hafta bebeğinizin yağ dokusundaki artış devam ederken, elleri ve ayaklarının da tombullaştığı görülür.
Büyüyen bebeğinizi artık çok net hissediyorsunuz muhtemelen. Ayrıca bebeğinizin hareket edebilmesi için hiç boş yeri kalmadığından, güçlü tekmelerle karşı karşıya kalmanız da mümkün.Bu hafta, nefes darlığı sıkıntısı yaşayabilirsiniz çünkü bebeğiniz sürekli kaburgalarınıza baskı yapıyor. Ancak birkaç hafta içinde bebeğiniz kendini biraz daha aşağıya iterek bu sıkıntıyı yaşamanızı engelleyecek.
Bu haftadan itibaren artık doktor ziyaretleriniz de haftada bire düşebilir. Ayrıca her hafta yapacağınız ziyaretlerde doktorunuz sizi NST cihazına bağlamak isteyebilir. Anne karnına prob denen alıcılar aracılığıyla bağlanan bu cihaz, bebeğin kalp atışları ve anne adayının sancılarını gösterir ve aynı zamanda kaydeder. Hatta anne adayı sancı hissetmese bile eğer rahminde kasılmalar varsa, NST cihazı bunları da tespit edebilir. Bebek üzerinde hiçbir olumsuz etkisi olmayan bu yöntem sayesinde, bebeğin sağlığı hakkında detaylı bir bilgi elde edilmiş olur.
Hamileliğin 36. Haftası
Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 34 cm baş-popo uzunluğuna, 46 cm baş-topuk uzunluğuna ve 2600-2800 gram ağırlığa ulaşmış durumda. Bebeğinizdeki yağ birikiminden dolayı diz, dirsek, bilek ve boyun bölgelerinde katlanmalar meydana gelebilir. Bağışıklık sistemi oldukça gelişen bebeğinizin, sindirim sistemi de gelişti. Ancak henüz katı besinleri sindirecek durumda değil.
Siz ise bu hafta nefes alma ve yemek yeme konusunda bir rahatlama hissedebilirsiniz. Çünkü bebeğinizin kafası leğen kemiğinize girmiş olabilir. Bebeğinizin aşağı inmesiyle beraber mideniz ve göğsünüz üzerinde yarattığı baskı azalır ve bu durum sizi rahatlatır. Ancak bebeğin aşağı inmesinden anlaşılacak olan, rahim ağzının açılıp bebeğin doğum kanalında ilerlemesi değildir. Bebeğinizin kafasının leğen kemiğinize girmesi, onun doğum kanalına girdiğini ifade etmez. Sadece kafası leğen kemiğinize oturur, rahim ağzınız ise hala kapalı durumdadır.
Bu dönemlerde anne adaylarına verilebilecek en önemli tavsiye, bebekleriyle konuşmayı ihmal etmemeleridir. Çünkü bebeğiniz, doğduktan sonra sizin sesinize ihtiyaç duyacak. Yapılan araştırmalar, yeni doğan bebeklerin annelerinin sesini, diğer kişilerin seslerine tercih ettiğini gösterir. Doğum öncesi ve doğum sonrası bebeğinizle aranızda duygusal bir bağ kurmak istiyorsanız, ona şarkılar söyleyin ve masallar okuyun. Böylece aranızda güçlü bir bağ oluşturmuş olacaksınız.
Hamileliğin 37. haftası
Bebeğinizin bu hafta yaklaşık baş-popo uzunluğu 35 cm, baş-topuk uzunluğu 47 cm ve ağırlığı ise 2900-3000 gram civarında. Bebeğiniz artık dışardan gelen ışığa dönerek bakıyor. Oysa bundan kısa bir süre öncesine kadar kafasını çevirerek değil, sadece gözleriyle bakıyordu. Işığın, bebeğinizin dikkatini daha fazla çekmesinin sebebi ise, rahminizin büyümesiyle birlikte rahim duvarlarınızın gerilip incelmesi ve böylece bebeğinize daha fazla ışığın ulaşmasıdır. Bebeğiniz bu şekilde artık gece ve gündüzü de ayırt edebilir duruma geldi.
Normal doğum yapmayı planlıyorsanız, doktorunuz bu hafta çatı muayenesi yapabilir. Bu muayenede annenin doğum yolunun bebeğin geçişine uygunluğu kontrol edilir. Annenin çatı kemiklerinde darlık varsa normal doğumdan vazgeçilebilir. Ayrıca normal şartlarda bebeğinizin bu haftaya kadar baş aşağı pozisyona gelmiş olması beklenir. Ancak bazı bebekler bu pozisyona gelmemiş de olabilir. Henüz baş aşağı pozisyona gelmemiş olan bebeklerin, bu haftadan sonra bu pozisyona gelmesi ise oldukça güçtür ve eğer böyle bir durum söz konusuysa da yine normal doğumdan vazgeçilebilir.
Bu durumda, eğer erken doğum yapmanızı gerektirecek herhangi bir sorun gelişmezse (su gelmesi, kanama olması vb.), önümüzdeki haftaya doktorunuz size sezaryen doğum için gün verebilir. Ancak o güne kadar bebeğiniz baş aşağı pozisyona gelmişse, durum tekrar değerlendirilip, normal doğuma karar verilebilir.
Normal doğuma engel olabilecek herhangi bir aksiliğin olmadığı düşünülürse, muhtemel doğumunuza daha üç hafta var ancak bebeğiniz sürpriz bir şekilde dünyaya daha erken gelmek isteyebilir. Sezaryen doğum yapmanız gerekirse de sadece bir hafta süreniz kaldı.
Olası her durumu düşünerek, tüm hazırlıklarınızı şimdiden yapmanız en uygun olanıdır. Hastanedesizin ve bebeğinizin ihtiyaç duyacağı tüm eşyaları içinde bulunduran doğum çantanızın hazır olması, doğum zamanı işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Yapacağınız hazırlıklar, kafanızı bu konularla gereksiz meşgul etmenizi engelleyip, sadece bebeğinizi kucağınıza alacağınız o ana odaklanmanızı sağlayacaktır.
Hamileliğin 38. Haftası
Bu hafta bebeğinizin yaklaşık baş-popo uzunluğu 36 cm, baş-topuk uzunluğu 48 cm ve ağırlığı ise 3100-3200 gram civarında.Bu haftaya kadar bebeğinizin karnından daha büyük olan kafası, artık karnıyla aynı genişliğe sahip.
Bu arada bebeğiniz, solunum egzersizleri yaptığı sırada, hava yerine amniyon sıvısını ciğerlerine çektiğinden, soluk borusuna amniyon sıvısı kaçması sebebiyle hıçkırıyor, hatta bu durum dışardan da gözlenebilir durumda.
Bebeğiniz aylardır vücudunu kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüylerini döküyor. Ayrıca cildini koruyan ve verniks denen kremsi madde de aynı şekilde yavaş yavaş yok oluyor.
Bebeğinizin cildinden dökülen lanugo ve verniks, amniyon sıvısının içine karışıyor ve bebeğiniz de bunu içiyor. Ancak merak etmeyin, bebeğiniz doğumdan sonra, mekonyum denen ve onun ilk bağırsak hareketini oluşturan yeşilimsi-siyah, katranımsı bir madde yardımıyla bu atıkları vücudundan atacak.Mekonyum denen bu madde, aynı zamanda bebeğinizin karaciğer, pankreas ve safra kesesinden gelen ölü hücreleri, amniyon sıvısını ve diğer tüm atıkları da içerecek.
Doğuma yaklaştığınız şu günlerde bebeğinizin hareket sıklığında azalma yaşayabilirsiniz. Bu normal bir durum olarak da değerlendirilebilir, bazı şeylerin yolunda gitmediği anlamına da gelebilir. Bebeğinizin hareketlerini sık sık kontrol etmek oldukça önem taşır. Sol tarafınıza yatıp saatte en az 4 kere hareket ettiğinden emin olmanız gerekir. Eğer bebeğiniz saatte 4 kereden az hareket ediyorsa doktorunuzu aramanız tavsiye edilir. Bu arada bebeğinizi beslemeniz için artık hazır olan memelerinizden sarımtırak sıvı sızmaya başlayabilir. Bacaklarınız ve ayak bileklerinizdeki varis damarları, hamileliğin son haftalarında en belirgin halini alır. Ayrıca yüz, boyun ve göğsünüzün üst kısımlarında da kılcal damar çatlakları çoğalır.
Hamileliğin son dönemlerinde kendinizi yormamalı ve özellikle de ağır ev işleri yapmamalısınız. Bu dönemde yalnız kalmanız da doğru olmayacağından, aile bireylerinden bu konuda yardım isteyebilirsiniz. Ayrıca sıkıntılarınızın ve endişelerinizin arttığı son dönemlerde biri ile vakit geçirmek size de iyi gelecek vedoğum harici başka konulara odaklanmanızı da sağlayacaktır.
Hamileliğin 39. Haftası
Bebeğinizin bu hafta yaklaşık baş-popo uzunluğu 37 cm, baş-topuk uzunluğu 49 cm ve ağırlığı ise 3300-3400 gram civarında. Büyümesi yavaşlayan bebeğinizin beyni ise gelişmeye devam ediyor.Bebeğinizin büyümesi yavaşladığından, sizin de kilo alımınız muhtemelen son haftalarda yavaşlamış durumda.
Muhtemel doğumunuz haftaya gerçekleşecek. Doktorunuzun muayene, ultrason ve NST takipleri için son haftalarda sizi daha sık çağırması ise oldukça normal bir durum. Hatta doğuma bu kadar az bir süre kalmışken, herşeyin yolunda gittiğinden emin olmak için bu şart.Ancak son haftalarda muayenelere giderken yanınızda bir yakınınızın olmasına özen göstermeniz çok önemli. Çünkü her an sancı, su gelmesi, kanama gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca evinizden ve doğum yapmayı planladığınız hastaneden fazla uzaklaşmamanız da doğum anında panik yapmadan, planlarınıza göre hareket etmenizi sağlayacaktır.
Bu arada eğer doğumdan kısa bir süre sonra işe dönmek zorundaysanız ve bir bakıcıdan yardım almayı düşünüyorsanız, vakit çok geç olmadan bakıcı araştırmaya başlamanızda yarar var. İlk zamanlarda bebeğinizin yanında olup, onun hayata alışmasına yardımcı olacaksınız elbette ancak işe döndüğünüzde onu emanet edeceğiniz, güvenilir bir bakıcı bulmanız oldukça önemli bir konu. Bebeğe bakacak kişinin bebek bakımına dair bilgilerinin ve bebek büyütme konusundaki prensiplerinin sizin düşüncelerinizle uyumlu olup olmadığı, onunla anlaşıp anlaşamayacağınız gibi sorulara cevap bulmak için bakıcı adayıyla erkenden tanışmanız faydalı olacaktır.
İkinci Trimester