Tam Şu Anda Neler Oluyor? Bir Mindfulness Röportajı

Mindfulness Eğitmeni Sinem Aksay Sabah ile yaşadığımız ana dikkat etmek üzerine konuştuk. Mindfulness’ı çocuklarımıza öğretmek yerine, önce ebeveynler olarak bizlerin öğrenmesi, kısacası anın farkında olmayı bilmemiz gerekiyor.

 

Sinem hanım merhaba;

 

Mindfulness tam olarak nedir?

En yalın hali ile mindfulness dikkat etmektir.  Yaşadığımız şu ana dikkatimizi yöneltmektir.  Yaşadığım şu anda bende neler oluyor, zihnimden ne gibi düşünceler geçiyor, bedende neler hissediyorum, bir duygu var mı fark ettiğim, ne yapmak istiyorum?  Etrafımda neler oluyor?  Tam şu anda!  Dikkat ettiğimiz anda sahip olduğumuz yargıları fark ederek bunları bir kenara koymak ve o anı olduğu hali ile değiştirmeye çalışmadan kabul etmektir.

Mindfulness pratikleri ile bu yaklaşımı geliştirdikçe tabi dikkat kasımız gelişiyorki; bu modern dünyada sosyal medya, internet teknolojileri ve her mecradan sürekli bilgi bombardımanı nedeni ile gittikçe zayıflayan bir yeteneğimiz.

Ancak bunun ötesinde kendimiz ile ilgili içgörü ve şefkat ve zamanla başkaları hakkında daha derin bir anlayışve şefkat.  Kısaca duygusal zekâmızı geliştiriyoruz.  Bu pratik zamanla bize zor anlar ile başa çıkmayı, mutlu olmayı ve yaşamımızı sürekli dönüştürebilme yeteneğini kazandırıyor.

 

Mindfulness’ı çocuklara nasıl anlatabiliriz?

Mindfulness’ı çocuklara en iyi rol model olarak anlatabiliriz. Yani kendi pratiğimizden.Mindfulness pratik yaparak kazanılan bir yetenek.  Bazı araştırmalar günde 10 dakika pratiğin zihnimizde değişim yaratmaya yettiğini destekliyor.

 

Peki pratik nedir?  Farklı pratiklerde farklı çapalara dikkati yöneltiyoruz.  Mesela dikkatimizi nefesimize yöneltmeye niyet ettik, dikkatimizi nefesimize yöneltiyoruz ve tabi kısa zamanda zihnimiz düşüncelere kayıyor ve biz bunu anlayışla karşılayarak, kendimize arkadaşça davranarak dikkati tekrar nefese getiriyoruz.  Bunu bu şekilde tekrarlamaktan ibaret mindfulness pratikleri.

 

Oldukça basit gibi ama kolay değil.  Kolay olmadığı için genelde insanlar 8 haftalık programlara katılarak bu yeteneklerini geliştiriyor.  Faydasını destekleyen bilimsel çalışmaların %80’i, 8 haftalık MBSR (Mindfulness Temelli Stress Azaltma) programı üzerine yapılmış çalışmalar.

 

Biz kendi mindfulness’ımızı geliştirdikçe çocuklar bunu bir nevi kokluyor ve sizi kopyalayarak kendilerine rol model alıyorlar.

 

Çocukların farkındalıklarının bizden daha çok olduğunu söylemek mümkün müdür?

 

Çocukların zihinleri bizim kadar dolu değil.  Harvard’lı iki bilim adamının yaptığı araştırmaya göre uyanık olduğumuz saatlerin yarısına çok yakın kısmını, ya geçmişi ya da geleceği düşünürek geçiriyoruz.  Çocuklar daha fazla andalar.  Tabi bizim kadar bilinçli değiller.  Kendi ufak deneyinizi yapın.  Çocuklarınız ile beraberken saatinizi 10 dakikada bire kurun ve bakın kendinizi ne kadar çocuğunuzla olan o ana teslim ediyorusunuz.  Zihniniz nerede, ne yapmak istiyorsunuz?  Onlar ne kadar o ana teslim ediyorlar, mesela oynarken.  Çok ilginç oluyor.  Özellikle bu pratiği uygulayarak çocuğunuzla oynamakta güçlük çekiyorsanız bunu aşabildiğinizi göreceksiniz.

 

Çocuklarla mindfulness çalışmalarını nasıl yapabiliriz, hangi yaş gruplarıyla nasıl ilerlemeli?

Farklı yaklaşımlar var.  Çocuklara mindfulness öğretilen bazı çalışmalar var, ebeveynlere mindfulness öğretilen bazı çalışmalar var.  Ben şahsen çocuğuma tüm okul yükünün yanında bir zorunluluk daha, bir yapması gereken şey daha getirmek istemiyorum.  Benim kendi tercihim bir ebeveyn olarak kendi pratiğimi derinleştirmekten geçiyor. Kendi pratiğim derinleştikçe mesela güven duygum gelişiyor ve bunun çocuklarımdaki yansımasını görüyorum.  Mesela zor bir an ile karşı karşıya iken çocuğumun dikkatini tam o anda bedenine çekiyor ve bedendeki yansımalarına merak geliştirmesi yönünde destek olmaya çalışıyorum.  Ve zor anlar ile başa çıkmamızda beraberce bize çok destek oluyor. Bu şekilde yavaş yavaş kendi kendilerine bu yaklaşımı içselleştirdiklerini görüyorum.

 

Bir başka çok destek aldığım konu çocuğuma ne zaman şefkat vermem ne zaman çizgi çizmem yönünde.  Pratiğime göre bunu anlamanın iyi bir yolu o anda uyanık olmak.  O andayken çocuğunuzun yüzüne baktığınızda neye ihtiyacı olduğunu hissetmek daha kolay oluyor.  Sıklıkla bana veya şefkatime ihtiyacı olduğu anda, kahvaltı hazırlama veya evden çıkarma derdi ile acele edip, göz ardı ettiğimi fark ediyorum.  Bu isteğimi, yani acele etme, bir sonraki aktiviteye koşturma arzumu fark edip biraz oralarda tutunabildiğim zaman çocuğumun gerçek ihtiyacını daha net fark ediyorum.  Bazen aynı şekilde iltifat etme, öpme arzumu fark ediyor ve çocuğumun yüzünde esasında biraz çizgi çizilmesi gereken bir taşkınlık fark edebiliyorum.

 

Bizimle beraber olmanın dışında çocukların bir başka çok fazla vakit geçirdikleri yer okulları.  Eğer okullarında kapsamlı bir Mindfulness Programı uygulanıyorsa ki Mindfulness temelli programlar, dünyada birçok okulda sosyal ve duygusal gelişimi desteklemek amacıyla müfredat dâhilinde öğrencilere aktarılmakta olan programlardır.  ABD’de devlet destekli “Mindful Schools” girişimi ve Avrupa’da “dot b” yaygın biçimde kabul görmüş oluşumlardır.  Bu da çok destekleyici bir yaklaşım olur.

 

Tüm bu programlar genelde 8 haftaya yayılan her hafta bir kere buluşulan ve farklı yaş gruplarına göre farklı anlatım dilleri ile ancak özünde Massachusetts Universitesi Tıp Fakültesi, Önleyici ve Davranışsal Tıp Bölümü’nün altındaki Mindfulness Merkezinde Dr. Jon Kabat-Zinn tarafından geliştirilmiş MBSR’a (Mindfulness Temelli Stress Azaltma Programına) dayandırılmış programlardır.

 

Çocuklar günde ne kadar zamanlarını bu çalışmalara ayırmalı?

Çocuklariçin mevcut okul yükü üzerine haftasonu basketbol, jimnastik, piano dersinin bir de üzerine mindfulness çalışması eklemek bana hiç mindful gelmiyor.  Benim deneyimime göre çocuklarımız ile beraberken onları bir yerden bir yere götürmek yerine kendimizi tamamen onlar ile yaşadığımız ana teslim etmek ve ya teslim etmeye niyet etmek mindfulness’ı onlara aktarabileceğimiz en iyi yöntem.  Ve çocuklarımızın bu tür anlara çok ihtiyacı var.

Benim önerim ebeveynlerin 8 haftalık MBSR programına katılmaları ve kendilerinin günde en az 10 dakika pratiğe ayırmaları yönünde.  Daha sonra çocuklarında yansımalarını görecektirler.

 

Mindfulness çocuklara ne katar, hayatlarına nasıl bir katkı sağlar?

Bence Türkiye’de ebeveynler çocuklarını çok önemsiyolar, akademik olarak çok iyi yetiştiriyorlar.  Bu yaklaşım çocukları sonuç odaklı, rekabetçi ve bunun üzerine mevcut internet teknolojileri ile uyarana muhtaç bir şekilde şekillendiriyor.  Çocuklarımızın hayatında bizim hayatımızda olmamış olan bu nedenle anlamakta zorluk çekebileceğimiz bir sosyal medya gerçeği var.

 

Gençliğin şu anda en önemli konularından biri sosyal medyada karşılaştıkları sözel taciz ve bununla başa çıkmak.  İşte mindfulness çocuklarımızı bu yeni düzenin zorlayan yaşantısında bu zorluklar ile başa çıkmada destekleyecek.

Onlara mutlu olmayı, rekabet yerine beraberce çalışma, sonuç odağın yanında süreç odağı ve dış uyaran arama yerine iç kaynakları geliştirme yönünde destek olacak.  Şu anda bunu söylerken kelimelerinçocuklarımız için önemini anlatmakta yetersiz kaldığını hissediyorum.

 

Çok teşekkürler.

MINDFULNESS TÜRKİYE

2015 yılının başında Mindfulness temelli çalışmalarımıza MBSR (MindfulnessBasedStressReduction- Mindfulness Temelli Stress Azaltma) programları düzenleyerek, okullarda ve şirketlerde Mindfulness’ı tanıtarak başladık. Tüm çalışmalarımızın temelini Massachusetts Universitesi Tıp Fakültesi, Önleyici ve Davranışsal Tıp Bölümü’nün altındaki Mindfulness Merkezinde Dr. JonKabat-Zinn tarafından geliştirilmiş MBSR programı içeriğine dayandırmaktayız. Mindfulness Türkiye eğitmenleri bu MBSR programının verilmesi için gerekli olan Öğretmen Eğitimi Yol Haritasını takip ederler. Eğitmenler bu yol haritasında ABD ve Avrupa’da önder üniversitelerin (BangorUniversityUCSD gibi) altında olan Mindfulness Merkezleri tarafından sunulan eğitimlere tabidirler.

 

www.mindfulnesstr.com 

 

Sinem Aksay Sabah

MBSR Eğitmeni

Sinem Aksay Sabah: 16 senelik kurumsal hayat deneyimi boyunca ağırlıklı IT/Telekom sektörlerinde IT/Telekom çözümleri iş geliştirme, stratejik ilişki yönetimi, ekip yönetimi gibi çeşitli konular olmak üzere çoğunlukla satış alanında çalıştı.

En son direktör olarak görev yaptığı ve bir start-up olan ABD’li bir e-eğitim firması, hayatının ve iş hayatının dönüm noktası oldu. E-eğitim ile keşfettiği Mindfulness’ın temellerini kendisinde esasında üniversite yıllarında atmış olduğunu fark etti. Bu konu aracılığı ile insanlara yardım etmek arzusunu profesyonel yaşamı ile birleştirebileceğini fark edince 2015 senesinin başında Mindfulness Türkiye’yi kurdu.

İngiltere Mindfulness Öğretmen Ağının yayınladığı iyi uygulama prensipleri dahilinde BangorUniversitesiMindfulness Merkezi Öğretmen Eğitimi Yol Haritasında Eğiticinin Eğitimi Seviye 1’i tamamlamıştır ve MBSR (Mindfulness Temelli Stres Azaltma) eğitimleri vermektedir. Hâlihazırda Londra’da yaşamakta ve BangorUniversitesi “MindfulnessInterventions” alanında yüksek lisans eğitimine ve Oxford Universitesi “Mindfulness At Work” sertifika programına devam etmektedir.

1997 yılında ODTU İnşaat Mühendisliği eğitimi üzerine 2000 yılında yüksek lisansını (MBA) ABD’de tamamlamıştır.